"Herkesin hususi dünyasının direği, kendi hayatıdır. Ne vakit cismi kırılsa, dünyası başına yıkılır, kıyameti kopar. Ehl-i gaflet, kendi dünyasının böyle çabuk yıkılacak vaziyetini bilmediklerinden, umumi dünya gibi daimî zannedip..." İzah eder misiniz?

Değerli Kardeşimiz;

"Hem herkesin bu dünyada koca bir dünyası var. Âdeta insanlar adedince dünyalar birbiri içine girmiş. Fakat herkesin hususi dünyasının direği, kendi hayatıdır. Ne vakit cismi kırılsa, dünyası başına yıkılır, kıyameti kopar. Ehl-i gaflet, kendi dünyasının böyle çabuk yıkılacak vaziyetini bilmediklerinden, umumi dünya gibi daimî zannedip perestiş eder." (Lem'alar, Yirmi Altıncı Lem'a)

Her insanın kendine özel bir dünyası ve âlemi bulunuyor ve bu âlemin temeli ve dayanağı da çabuk sönen ve dağılan hayatıdır. İnsanın hususi dünyası öldüğünde dünyası yıkılır, âlemi çöker. Ama gerçek dünya ve gerçek âlem yaşamaya devam eder.

İşte insanı aldatan ve yanıltan nokta, şahsi âlemi ile gerçek âlemi birbirine karıştırmasıdır. Güneş'in sürekli doğmasına bakarak kendi hayatının da sürekli olduğu yanılgısına kapılabiliyor. Böylece dünya hayatı ona daha cazip ve çekici geliyor. Ahireti de kendine uzak gördüğünden, bütün dikkatini dünyaya veriyor.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü