"Hikmet ve adl içindeki Rahmânü’r-Rahîm ve Hak ismini azami bir dairede görmek istersen, şu temsile bak: Nasıl ki, bir orduda dört yüz muhtelif taifeler bulunduğunu farz ediyoruz..." Temsilin tamamını özetler misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Şimdi, yalnız nümune olarak, bin bir esmadan yalnız Adl ve Hakem ve Hak ve Rahîm isimlerinin bin bir mertebelerinden bir mertebeyi beyan edeceğiz. Şöyle ki:"

"Hikmet ve adl içindeki Rahmânü’r-Rahîm ve Hak ismini azami bir dairede görmek istersen, şu temsile bak: Nasıl ki, bir orduda dört yüz muhtelif taifeler bulunduğunu farz ediyoruz ki, her bir taife beğendiği elbiseleri ayrı, hoşuna gittiği erzakı ayrı, rahatla istimal edeceği silahları ayrı ve mizacına deva olacak ilaçları ayrı oldukları halde, Bütün o dört yüz taife, ayrı ayrı, takım bölük tefrik edilmeyerek, belki birbirine karışık olduğu halde, onları kemal-i şefkat ve merhametinden ve harikulade iktidarından ve mucizâne ilim ve ihatasından ve fevkalade adalet ve hikmetinden, misilsiz bir tek padişah, onların hiçbirini şaşırmayarak, hiçbirini unutmayarak, bütün ayrı ayrı onlara layık elbise, erzak, ilaç ve silahlarını, muinsiz olarak, bizzat kendisi verse, o zat acaba ne kadar muktedir, müşfik, âdil, kerîm bir padişah olduğunu anlarsın." (Sözler, Otuz İkinci Söz, Üçüncü Mevkıf)

Bu temsilin şu ayet-i kerime ile yakın ilgisi vardır:

“…Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Ve Allah; Alîm’dir, Hakîm’dir.” (Fetih, 48/4)

Temsilde dört yüz bin muhtelif taifelerin bulunduğu bir ordu farz ediliyor. Her millet diğerinden çok yönüyle başkalık arz ediyor. Yiyecekleri, giyecekleri, ilaçları, silahları birbirinden farklı olan böyle bir orduyu bir padişahın hiçbir yardımcıya ihtiyaç olmaksızın rahatlıkla sevk ve idare etmesi onun "ne kadar muktedir, müşfik, âdil, kerîm bir padişah olduğunu gösterir" denilerek, büyük bir hakikate kapı açılıyor.

Üstad'ın zamanında bitki ve hayvan türleri dört yüz bin kadar olduğu anlaşılıyor. Şimdi üç milyondan geçtiği söyleniyor. Bu kadar bitki ve hayvan nevinin bütün ihtiyaçlarının hiç karıştırmadan, hiçbirini noksan bırakmadan son derece mükemmel ve yine son derece kolay bir şekilde yerine getirilmesinde “Hikmet ve adl içindeki Rahmânü’r-Rahîm ve Hak” isimlerinin sayısız mertebelerde tecelli ettikleri nazara veriliyor ve “Hak ve Rahmân, Rezzâk ve Rahîm, Kerîm unvanlarını seyret, gör.” buyruluyor.

Çünkü bütün bu hayvanlar ordularından her bir taifenin ve nevin elbiseleri farklıdır. Bu elbiselerin her birisini o taifeye münasip bir şekilde diken Hakim, Adil ve Rahim bir Rab vardır. Keza yiyecekleri, silahları, talimleri, hayat süreleri, ilaçları ve hayat şartlarının farklı olması ve gayet güzel karşılanması gösteriyor ki, onların kumandanları olan Allah çok Hakim, Adil, Kadir ve Rahim bir rabdir. Bunu görmek için göze değil, manevi göz olan basirete sahip olmak yeter.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...