"Kâinatın tenevvüünü ve melaikenin ihtilaf-ı ibadatını intac eden tenevvü-ü esma, insanların dahi bir derece tenevvüüne sebep olmuştur." ifadesini açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
“Hakiki hakaik-i eşya esma-i İlahiye” olduğuna göre, varlıklar arasındaki farklılıklar esma tecellilerindeki farklılıklardan gelmektedir. Mesela, Musavvir isminin farklı tecellileri eşyanın değişik sûretler giymelerine yol açtığı gibi, Muhyi isminin farklı tecellileri de hayat sahipleri arasındaki farklılıkları doğurmaktadır.
Dağın, denizin, ağacın, hayvanın, insanın birbirinden farklılıkları hep bunlarda tecelli eden isimlerin farklılığındandır.
Meleklerin farklı ibadetleri de yine farklı esma tecellileriyledir. Bunun en açık misali, Cebrail (as.) ile Azrail’in (as.) vazifeleri ve ibadetleri arasındaki farktır. Bu farklılık onlarda tecelli eden esmanın farklı oluşundandır.
Mesela, Hz. Azrail (as) Mümit isminin tecellisine, Hz. Mikail (as) Muhyi isminin tecellisine hizmet etmektedir. Zira baharda bütün mahlukatın uyanıp hayatlanması vazifesine nezaret eden Hz. Mikail’dir.
Rahmet melekleri Rahman ve Rahim isimlerine, azap melekleri de Kahhar ve Celîl isimlerine ayna olmaktadırlar. Her ismin manasına muvafık abid ve memurları vardır.
İnsanlar, aynı türün fertleri olarak, bedenleri itibariyle büyük benzerlik göstermekle birlikte, ruh dünyaları yönünden aralarında çok büyük farklar vardır.
"...İnsanın bir ferdi sair hayvanatın bir nevi gibidir."(1)
Yani, iki insan arasındaki farklılık iki tür arasındaki farklılık gibidir.
1) bk. Lem'alar, On Yedinci Lem'a, Dördüncü Nota.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü