"Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, نَوْعٌ مُنْحَصِرٌ فِى الشَّخْصِ yani, bir şahısta inhisar etmiş bir nevidir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Birinci vecih: Gaipten haber vermiştir ve ihbar ettiği gibi de muaraza vâki olmamıştır. Bakınız, milyonlarca Arabî kitap vardır ve bütün müellifler, dost olsun, düşman olsun, Kur’ân’ın üslûbunu taklit etmeye fevkalâde müştak oldukları halde, hiçbir müellif, hiçbir kitabında Kur’ân-ı Kerimin üslûbunu taklit etmeye muvaffak olamamıştır. Sanki Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, نَوْعٌ مُنْحَصِرٌ فِى الشَّخْصِ yani, bir şahısta inhisar etmiş bir nevidir. Binaenaleyh, Kur’ân-ı Kerim, ya bütün kitapların altındadır—bu, gülünç bir sözdür—veya bütün kitapların fevkinde, fevkalküll bir nâdiredir."(1)
“Bir şahısta inhisar etmiş bir nevidir.” Yani bir şahsın elinde toplanmış, içinde yüzlerce mu’cize bulunan, bütün ilim ve hakikatlerin derlenip toparlandığı muazzam bir kitaptır. Bütün bu ilim ve hakikatlerin bir şahısta toplanması başlı başına bir mu’cize olup, Allah kelamı olduğuna kat’î bir delildir. Zira bir insan ne kadar zeki ve kabiliyetli de olsa, bütün ilim dallarını ve onların hulasa hakikatlerini elinde derleyip toparlayamaz. Demek Kur’an derleyip toparlamış ise, bu insan kelamı olamayacağına kat’î bir alamet ve işarettir.
İslam’da ilm-i kelam, fıkıh, siyer, hadis, tefsir, belağat, siyaset ve benzeri ilim dalları ve bu dallar hakkında yazılmış yüz binlerce kitap ve çalışmaların hepsi, altı yüz sayfalık Kur’an’dan istifade edilerek yazılmıştır. Bu da gösteriyor ki, Kur’an yüz binlerce kitabı içinde ihtiva eden küllî bir kitaptır ve Habib-i Kibriya Efendimiz (asm)'in elinde inhisar etmiş, yani derlenip toplanmıştır.
(1) bk. İşarat’ül İ’caz, Bakara Suresi 23-24. Ayetlerin Tefsiri
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü