"Mazlum, fakir, mütedeyyin, hüsn-ü hulk sahibi, zahmet ve zillet ve mazlumiyette hayatını geçiriyor." Zilleti nasıl anlayabiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
"Şu âlemde çok görüyoruz ki; zalim, fâcir, gaddar gayet refah ve rahat ile ömür geçiriyor. Hâlbuki, görüyoruz ki mazlum, fakir, mütedeyyin, hüsn-ü hulk sahibi, zahmet ve zillet ve mazlumiyette hayatını geçiriyor. Sonra mevt gelir, ikisini müsavi kılar. Eğer şu müsavat, nihayetsiz ise zulüm görünür. Hâlbuki zulümden tenezzühü kâinatın şehadetiyle sabit olan adalet ve hikmet-i İlahiye, bir mecma-ı âher iktiza eder ki; birincisi cezasını, ikincisi mükâfatını görsün." (Nokta Risalesi, İkinci Kıyasın Hülasası)
Burada izzet güç, kuvvet ve maddi üstünlük anlamında kullanılırken zillet de maddi açıdan zayıflık ve fakirlik anlamında kullanılıyor. İsrail’in maddi anlamda güçlü Filistin'in fakir olması gibi. Fakat manevi açıdan ve Allah'ın yanındaki kıymet ve değer itibariyle bakıldığında durum farklılaşıyor. Zahiren izzetli olan zalimlerin hakikatte zilletli, zahiren zillet ve sıkıntı içerisinde olanların da hakikatte izzetli olduğu bilinmelidir.
Zira inanç tarihinde müminler maddi anlamda hep azınlıkta, zayıf ve güçsüz konumda olurken, zalimler ve kâfirler ise muktedir ve güçlü bir konumda olmuşlar. Birçok peygamber şehit olmuş, diğer bir kısmı fakir ve azınlıkta kalmışlar. Zillet bu anlamda anlaşılmalıdır ki, müminlerin gerçek değerini gözardı etmeyelim. Çünkü bu vaziyet ahirete delildir. "Evet zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor." (bk. Sözler, Onuncu Söz, İkinci Suret)
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü