"Zalim Allah'ın kılıcıdır; onunla intikam alır, sonra ondan intikam alır." Zalimden bu dünyada muhakkak intikam alınıyor mu? Bazı zulümlerin dünyada karşılığının olmadığını biliyoruz...
Değerli Kardeşimiz;
Büyük suçlar büyük mahkemelerde görülür, büyük cezalar da sonu gelmez ahirette karşılığını bulur.
Mesela Mussolini, Lenin, Stalin ve Hitler gibi zalim ve kâfirlerin işlediği zulüm ve günahın cezasının bu dünyada infaz edilmesi mümkün değildir. Çünkü böyle zalimlerin cezası ebedî bir cehennemdir. Dünya hayatı onların günah ve zulümlerinin cezalandırılmasına kifayet etmez, kısa kalır.
Bu yüzden Allah onların cezalandırılmasını ahirete yani mahkeme-i kübraya bırakıyor. Küfürden sonra en büyük günah zulümdür. Zulmün cezası ekseriyetle ahirete bırakılır ki cezası tam olsun.
Çok zalimler var ki dünyadan ceza görmeden gidiyor, çok mazlumlar da hakkını alamadan vefat ediyor. Yani zalim izzetinde, mazlum zilletinde yaşıyor ve zahiren ikisi de aynı şekilde bu dünyadan göçüp gidiyor. Demek bir mahkem-i kübra var, asıl hesap oraya bırakılıyor. Bu da ahiretin varlığının bir ispatıdır.
"Zalimler için yaşasın cehennem." (bk. Tarihçe-i Hayat, İlk Hayatı)
Allah'ın güzel isimlerinden biri "Halîm"dir. Halîm; gücü yettiği hâlde ceza vermeyen ve erteleyen demektir. Cenab-ı Hak kullarının affa layık olamayan günahlarına, çeşitli isyanlarına rağmen, onları hemen cezalandırmıyor. Bundaki en büyük hikmetlerden biri, kullarının tövbe etmelerine fırsat vermek ya da onların nesillerinden salih kimselerin gelmesini sağlamaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
4. NÜKTENİN BİRİNCİSİ'NDEN (paragraftaki son iki cümle) anlıyoruz ki ARABİSTAN'ı da gelecekte bir bela bekliyor.
"İşte bu müfritâne hâl, kadere fetvâ verdi ki, o muharribi onlara musallat etsin. Fakat, o muharrib dahi, onları tâdil etmek ve ifratlarını kırmak lâzım gelirken, öyle yapmayıp, bilâkis o da tefrit edip köküyle kesmeye başladı. Elbette, "Zalim, Allah’ın kılıcıdır onunla intikam alır, sonra da döner intikam alır." kâidesine mazhar olur. Onlar da sonra cezasını bulurlar. "
Şunu hadisi şerifi de paylaşmak isterim:
Ebu Abdullah El-Hakim'in, Müstedrek'inde, Muaz b. Cebel'den rivayetine göre, Resulullah şöyle buyurmuştur;
"Beyt-i Makdis'in imarı (mamuru), YESRİB'in (MEDİNE'nin) harabının habercisidir. Yesrib'in harabı, Melhamenin (büyük kahramanlık savaşının) habercisidir. Büyük kahramanlık savaşının çıkışı, Kostantiniye'nin fethinin habercisidir. İstanbul'un fethi, Deccal'ın çıkışının habercisidir."