"Nihayet derecede yüksek bir sada ile şehadet eder, ilan eder." Bütün mahlukatın yüksek bir sada ile Allah’ın her şeye kadir olduğunu ilan etmelerini nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
Sayısız denecek kadar çok yıldızların sema âlemini şenlendirmeleri, yine sekiz milyon olarak ifade edilen canlı türlerinin bütün fertleri yanında bütün bitki türlerinin de gayet kolay ve sanatlı olarak yaratılmaları birlikte düşünüldüğünde bütün bu icraatları yapan kudretin sonsuz olduğu açıkça anlaşılır.
Sadece iki misal verelim:
Işığın hızı saniyede 300 bin kilometre olduğu halde ışığı hâlâ dünyaya ulaşmamış yıldızlar bulunduğu söylenmektedir. Bu ise sonsuz bir kudreti açıkça ilan eder.
Canlı türlerinden birisi insandır. İnsan nev’inin bütün fertlerinde her saniyede elli milyon hücrenin ölmesi ve bir o kadarının da yaratılması ilahi kudretin sonsuzluğunu bildirmeye yeter.
Bu vesileyle “sonsuz” mefhumu üzerinde de kısaca duralım:
"Sonsuz" denilince evvela aklımıza sonu gelmez bir mesafe gelir. Kudretin sonsuzluğu böyle değildir. Konuyu, Üstad Hazretlerinin “Ezelî olan elbette ebedîdir.” cümlesinin ışığında değerlendirmek gerekir. Allah’ın bütün sıfatları gibi kudret sıfatı da ezelîdir ve mahlukata sonradan ihsan edilen kuvvet ve kudretlere benzemez. Mahlukatın kudreti hadis olduğundan fânidir, yani öncesi olduğu için sonu da vardır. Bütün mahluk kuvvetleri sınırlıdır. Onlara bu kuvveti ihsan eden Allah’ın zatı gibi kudreti de ezelîdir; o ezelî kudretiyle böyle binlerce âlem yaratsa kudretinde hiçbir noksanlık olmaz. Çiçeği de aynı sonsuz kudretiyle yaratır, yıldızı da. Çiçeğe az, yıldıza fazla kudret sarf etmiş değildir.
Bu dersin Onuncu Kelime’sinde tafsilatıyla izah edildiği gibi onun kudretinde tecezzi ve inkısam olmaz. O hâlde, ilahi kudretin sonsuzluğunu, “ne kadar eşya yaratsa o kudrette bir bölünme ve noksanlık olmayacağı” şeklinde anlamak gerekiyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü