"Nübüvvet ise, gaye-i insaniyet ve vazife-i beşeriyet, ahlak-ı İlahiye ile ve secaya-yı hasene ile tahalluk etmekle beraber, aczini bilip kudret-i İlahiyeye iltica, zaafını görüp kuvvet-i İlahiyeye istinat..." İzahı?
Değerli Kardeşimiz;
"Nübüvvet ise, gaye-i insaniyet ve vazife-i beşeriyet, ahlak-ı İlahiye ile ve secaya-yı hasene ile tahalluk etmekle beraber, aczini bilip kudret-i İlahiyeye iltica, zaafını görüp kuvvet-i İlahiyeye istinat, fakrını görüp rahmet-i İlahiyeye itimat, ihtiyacını görüp gına-yı İlahiyeden istimdat, kusurunu görüp aff-ı İlahiye istiğfar, naksını görüp kemal-i İlahiye tesbihhan olmaktır diye, ubudiyetkârane hükmetmişler." (Sözler, Otuzuncu Söz, Birinci Maksat)
Bu cümlede, önce “Nübüvvet ise gaye-i insaniyet ve vazife-i beşeriyet, ahlak-ı İlahiye ile ve secaya-yı hasene ile tahalluk etmekle beraber” denilerek insanlığın gayesi ders veriliyor, daha sonra bu yolda giden kimselerin sahip oldukları vasıflar sıralanıyor.
Ahlak-ı İlahiye, Allah’ın razı olduğu ahlak yani Kur’an ahlakı demektir. İnsanın yaratılış hamuruna konulan bütün hususiyetleri, sıfatları, seciyeleri Allah’ın razı olduğu şekilde kullanan insan ahlak-ı İlahiye sahibi olur. Bunun ana maddeleri, iman, salih amel, takva ve bütün şubeleriyle güzel ahlaktır. Bunlara sahip olan bir kul, bu dünyada bir nevi cennet hayatı yaşadığı gibi ahirette de ebedî saadete mazhar olur.
Ne kalbini çalıştırmaya ne dünyayı döndürmeye ne güneş ve rüzgâr işbirliğiyle denizleri karalara taşımaya ne çekirdekleri, yumurtaları ve nutfeleri açıp onlardan nice varlıkları çıkarmaya güç yetiremeyeceğini çok iyi bilen insan, enaniyetten vazgeçip ubudiyeti takınmakla bütün bu maksatlarının yerine gelmesi için Allah’ın sonsuz kudretine ve rahmetine iltica eder.
İnsanların irşadı ve ıslahı ancak “ismet” sıfatıyla muttasıf olarak günahlardan arınmış peygamberlerin rehberliğinde olabilir. Eğer kitap ve peygamber gönderilmese idi, insanlar Cenab-ı Hakk’ın emir ve yasaklarını, neyin helal neyin haram olduğunu bilemez ve sırat-ı müstakimde gidemezlerdi.
Bir insan ne kadar zeki, kabiliyetli, temiz, ince anlayışlı, ilim ve irfanda ileri olursa olsun, sadece varlıkları tanır ve vazifelerini bilir; fakat onların yaratılış gayelerini, tesbih ve ibadetlerini anlayamaz. Tevhid akidesi, hakikat-ı eşya, insanın ve kâinatın yaratılış gayesi gibi ulvi hakikatler, bu kâinatın ve insanın yaratılışındaki âli maksatlar ve ilahi hikmetler ancak “yüksek dellal, doğru keşşaf, muhakkik üstad ve sadık muallim” olan başta Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (asm) olmak üzere, diğer bütün peygamberlerle bilinir ve anlaşılır.
Peygambersiz akıl, her zaman sırat-ı müstakimde yürüyemez, ufku her şeyi kuşatamaz ve tam bir mürşid olamaz. Çünkü akıl da bir mahluktur, idraki sınırlıdır. Nitekim Aristo ve Eflatun gibi üstün zekâ sahibi olan dâhiler, Allah’a iman ettikleri halde, tekrar dirilmenin ruhen olacağına inanmışlar ve bedenin de dirilmesini akıllarına sığıştıramamışlardır.
İnsan, mücerred akıl ile Allah Teâlâ'nın varlığını bilse dahi, o Zât-ı Akdes'in kudsî sıfatlarını ve esmasını, bu kâinatın yaratılış hikmetini, insanların vazifelerini, şu mevcudatın nereden gelip, nereye gittiklerini ve ahirete ait hakikatleri bilemeyeceğinden, Cenâb-ı Hak onlara peygamberler ve semavi kitaplar gönderdi.
"Karıncayı emîrsiz, arıları ya'subsuz bırakmayan kudret-i ezeliye elbette beşeri de bırakmaz şeriatsız, nebîsiz. Sırr-ı nizam-ı âlem, böyle ister elbette." (Sözler, Lemeât)
İnsanlara Cenab-ı Hakk’ın emir ve yasaklarını anlatmak, onları birçok manevi hastalıklardan korumak ve cehaletten kurtarıp, fikren ve ilmen terakki ettirmek için peygamberler gereklidir.
Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri nübüvvetin ehemmiyetini şöyle ifade etmektedir:
"Bil ki, nev-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemalatın fezlekesi ve esasıdır. Din-i Hak, saadetin fihristesidir. İman, bir hüsn-ü münezzeh ve mücerreddir."
"Madem şu âlemde parlak bir hüsün, geniş ve yüksek bir feyiz, zahir bir hak, faik bir kemal görünüyor. Bilbedahe hak ve hakikat, nübüvvet içindedir ve Nebiler elindedir." (Lem’alar, On Yedinci Lem'a)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü