Osmanlıca Risale dışındakilerini bid'at kabul edenler var. Neden herkes yazmıyor, Hz. Ali'ye kardeş olmuyor?
Değerli Kardeşimiz;
Risale-i Nur Külliyatı bir bütün olarak Üstadımız zamanında Latin harfleriyle basılmıştır. Eğer Latin harfleri ile basmak, yazmak, okumak bid'at ise, bunun asıl sorumlusu -hâşâ- Üstad'tır, demek olur ki, Allah muhafaza, tarafgirlik hissiyle hareket etmenin ne kadar büyük bir yanlışı netice verdiğini ortaya koymuş oluruz.
Hâlbuki biz, şöyle düşünüyoruz: Bugün, değil Osmanlıca eserleri, Latince kitapları bile yeni nesile okutmak çok zorlaşmıştır. Onlara “Osmalıca oku” demek, git Osmanlıca öğren demektir. Bu ise, kitap okumayı bütün bütün zorlaştırmak manasına gelmektedir ki, "tekif-i malayutak" olur. Zaten Üstadımız da bu sebeplerle eserlerin Latin harfleriyle yazılmasına müsaade etmiştir.
Osmanlıca okuyanları ve okumak için gayret gösterenleri yürekten tebrik ediyoruz. Keşke herkes okuyabilseydi. En güzeli buydu. Ancak "Bazen hasen ahsenden daha ahsen olur." diyor Üstadımız.
Okuyanlar, yazan abilere dua etmeli, yazanlar da okuyan abilere dua etmelidirler. Yoksa hem gelen neslin kafasını karıştırır hem de aleyhimizdeki cereyanların ekmeğine yağ sürmüş oluruz.
Her zamanın bir hükmü vardır. Bazen zaman ve şartlar bazı şeyleri çok önemli ve gerekli hâle getirirken, bazen de sıradan ve basit bir şey haline getirir. Üstad'ın döneminde yazı ile Risale-i Nurları teksir etmek ölüm kalım meselesi idi. Zira o dönemde matbaa ve bilgisayar gibi vasıtalar yoktu, risalelerin yazılması, teksir edilmesi ve okunması da yasak idi. Bu bakımdan, risaleleri yazmak, çoğaltmak ve etrafa yaymak çok elzem idi. Şimdi şartlar çok değişti, her ilde birçok matbaa her evde bilgisayar var, artık Risale-i Nurları yazmak ve çoğaltmak çok rahat bir şekilde yapılabiliyor. Bu yüzden, bu yazma işini abartıp meslek haline getirmek, sadece bu mesele üstünde fırtına kopartmak fanatiklikten başka bir şey değildir.
Şimdi şartlar ve zaman okumayı, yaşamayı ve anlatmayı iktiza ediyor. Biz bunları bırakıp yazmak üstünde zaman kaybedersek ya da yazma üstünde nizaa edersek, o zaman asıl vazife olan iman ve Kur’an hizmeti zarar görür. Şahıslar evinde yazısını inkişaf ettirmek için yazabilirler ve bundan da elbette sevap kazanırlar; ama işi abartıp "tek mesele yazmaktır" haline dönüştürmek ve üzerinde lüzumsuz bir niza çıkarmak; Nur talebelerine yakışmaz.
Risale-i Nurları okuyan, yaşayan ve bir başkasına anlatan da Hz. Ali Efendimize (ra) talebe ve kardeş olur, bunu sadece yazmaya münhasır kılmak taassuptan başka bir şey değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Ustad bizzat izin verdiği lahikada var