Yedinci Risale olan Yedinci Mesele

İçerikler


  1. "Bir büyük infilâk olacak. O infilâk ve inkılâbtan sonra, Kur’ân etrafındaki surlar kırılacak." Buradaki "surlar" hangi mânada kullanılmıştır; bu rüya sadece Türkiye ile mi, yoksa İslam âlemi ile mi alâkalı idi?

  2. "Kur’ân kendi kendini müdafaa edecek." cümlesi ne demektir, nasıl olacak, izah eder misiniz?

  3. "Doğrudan doğruya Kur’ân kendi kendini müdafaa edecek." cümlesi "Kur'an'ı biz koruyacağız." mealindeki ayet ile tenakuz teşkil etmiyor mu?

  4. "Kur’an-ı Hakîm mürşidimizdir, üstadımızdır, imamımızdır, her bir adap da rehberimizdir." İzah eder misiniz?

  5. "Kur’ân-ı Hakîm ekser sûrelerde, hususan الۤرٰ’larda, حٰمۤ’lerde kendi kendini kemâl-i haşmetle gösteriyor, kemâlâtını söylüyor, lâyık olduğu methi kendi kendine ediyor." İzah eder misiniz?

  6. Kur'an-ı Kerim'in; kendi kendini kemâl-i haşmetle göstermesi, kemâlâtını söylemesi, lâyık olduğu medhi kendi kendine etmesi, hakkında bilgi verir misiniz?

  7. "Sözlerdeki hakaik ve kemâlât benim değil, Kur’ân’ındır ve Kur’ân’dan tereşşuh etmiştir." Üstad'ın söylediği bazı sözler tevazu mu, yoksa gerçekler mi?

  8. "Evet, lezzetli üzüm salkımlarının hâsiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz. İşte ben de öyle bir kuru çubuk hükmündeyim." Üstad burada neden yaş değil de "kuru çubuk" diyor, nasıl anlayabiliriz?

  9. "Bazen tevazu, küfrân-ı nimeti istilzam ediyor; belki küfrân-ı nimet olur. Bazen de tahdis-i nimet, iftihar olur. İkisi de zarardır..." Bu ifadeleri misallerle izah eder misiniz?

  10. "Ben sözlerimle Muhammed’i (a. s.m.) övmüş olmadım; aslında sözlerimi Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmla övmüş ve güzelleştirmiş oldum." Bu söz kime aittir ve burada söylenmek istenen nedir, tevazudan dolayı mı böyle söylenmiştir?

  11. "Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid’alar zulümâtını dağıtacak. Ben böyle bir nurun zuhuruna çok intizar ettim ve ediyorum... Ve anladık ki, bu hizmetimizle o nuranî zâtlara zemin ihzar ediyoruz." İzah eder misiniz?

  12. Risalelerin telifi için kullanılan "Muvaffakiyet", "İkram-ı İlâhî", "Keramet-i Kur’âniye" gibi tabirleri izah eder misiniz?

  13. "Biz bilmeyerek bizi mühim işlerde çalıştırıyor. Delilimiz de şudur ki: Şuurumuz ve ihtiyarımızdan hariç bir kısım inâyâta ve teshilâta mazhar oluyoruz. Öyle ise, o inâyetleri bağırarak ilân etmeye mecburuz." İzah eder misiniz?

  14. "Altmış sahife, habersiz, bilmeyerek, bir müstensihin nüshasında, iki sahife müstesna olmak üzere mütebâki bütün sahifelerde, kemâl-i muvazenetle, iki yüzden ziyade Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm kelimeleri birbirine bakıyorlar." İzah eder misiniz?

  15. "Halbuki, tesadüf olsa olsa bir sahifede kesretli emsal kelimeleri bulunsa, yarı yarıya tevafuk olur, ancak bir iki sahifede tamamen tevafuk edebilir." İzah eder misiniz?

  16. "Velâyetin kerameti olduğu gibi, niyet-i hâlisanın dahi kerameti vardır." Samimiyet ve ihlas dünyevî işlerde de geçerli midir?

  17. "Böyle mübarek bir cemaatte, tevafukat-ı gaybiyeden daha ziyade kuvvetli bir işaret-i gaybiye var ve ben görüyorum, fakat herkese ve umuma gösteremiyorum." Buradaki "tevafukat-ı gaybiye" ve "işaret-i gaybiye" mânalarını temsille izah eder misiniz?

  18. "Risale-i Nur eczaları, bütün mühim hakaik-i imaniye ve Kur’âniyeyi, hattâ en muannide karşı dahi parlak bir surette ispatı, çok kuvvetli bir işaret-i gaybiye ve bir inâyet-i İlâhiyedir..." İzah eder misiniz?

  19. "Lâfz-ı Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm kelimesinde zâhir bir hâtem-i nübüvveti gösteren dördüncü cüz" ifadesini izah eder misiniz, nasıl görünüyor?

  20. "Hem hangi kitap olursa olsun, böyle hakaik-i İlâhiyeden ve imaniyeden bahsetmişse, alâküllihal bir kısım mesâili, bir kısım insanlara zarar verir. Ve zarar verdikleri için, her mesele herkese neşredilmemiş." devamıyla izah eder misiniz?

  21. "Böyle gurbette medar-ı teselli ve ünsiyet olan mütalâayı bana terk ettiren, anladım ki, doğrudan doğruya âyât-ı Kur'âniyenin üstad-ı mutlak olmaları içindir." Kitaplar nasıl ünsiyet ve teselli oluyor, bunlar hangi kitaplardır?

  22. "Biz istihdam olunuyoruz, ihtiyar ve iktidarımız haricinde çok mühim işler bize yaptırılıyor." Kader bahsindeki gibi "ilim maluma tâbi" ise, bizim bilmediğimiz bir şeyi yapmamız nasıl malum olabilir? Cüz’i ihtiyarînin burada vazifesi nedir?

Yükleniyor...