"Ehl-i dalâlet nazar-ı dikkati şu hayata celb ede ede o derece nazar-ı dikkati kendine celb etmiş ki, ednâ bir hâcât-ı hayatiyeyi büyük bir mesele-i diniyeye tercih ettiriyor." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Evet, insaniyetin yaşamak damarı ve hıfz-ı hayat cihazı, bu asırda israfatla ve iktisatsızlık ve kanaatsizlik ve hırs yüzünden bereketin kalkmasıyla ve fakr u zaruret, maişet ziyadeleşmesiyle o derece o damar yaralanmış ve şerait-i hayatın ağırlaşmasıyla o derece zedelenmiş ve mütemadiyen ehl-i dalâlet nazar-ı dikkati şu hayata celb ede ede o derece nazar-ı dikkati kendine celb etmiş ki, ednâ bir hâcât-ı hayatiyeyi büyük bir mesele-i diniyeye tercih ettiriyor."(1)

Bu zamanın maddeci ve inkârcı felsefesi; "Bu hayattan başka bir hayat yok, bütün gücünüzü ve gayretinizi bu dünya hayatına sarf edin" fikrini şırınga ettiği için, insanların ekserisi dünyanın en küçük bir ihtiyacını elde etmeyi, dinin en büyük meselesine tercih eder duruma gelmiştir.

İnsanların ekserisi, lüks ve konforlu yaşamak için, kumar, şans oyunları, faiz, rüşvet, hırsızlık, haksızlık, tartı ve ölçüde hile yapmak gibi batıl ve haram yollara tevessül ediyor. Bu durum, maddeci bakış açısının ne denli insanların dem ve damarına sirayet ettiğini gösteriyor.

Hatta bu maddeci bakış, öyle bir dereceye gelmiş ki, insanlar dünyanın adi bir menfaati için, değil dinini, belki şeref ve haysiyetini hatta namusunu bile hiçe sayar hale gelmiş.

Sağlam iman insanları Allah’ın rızasına ve ahirete müteveccih ettiği için, değil dünyayı, cennet gibi büyük bir nimeti bile amellerine gaye yaptırmıyor. Demek hakiki şeref ve haysiyet ve dahi namus ancak ve ancak imanda ve İslam’dadır.

Laiklik ve sekülarizm, dünyanın dine tercih edildiği ve dinî kıymet hükümlerinin dışlandığı ya da kalbe hapsedildiği bir dünyevîleşme hareketidir. Bu cereyanlar, bu maddeci asrın adeta dini haline gelmiş ve insanların ekseriyeti doğrudan ya da dolaylı olarak bunların tesiri altına girmişlerdir.

Bu hastalığın temelinde ya imansızlık ya da iman zaafiyeti vardır. Yani ahirete iman ediyor, ama iman taklidî olduğu için tesir etmiyor. İnsan Allah’a ve ahirete tahkikî iman edip, her şeyde onlara açılan pencereleri okusa ve görse, dünyaya beş para kıymet vermez ve bu hastalığın helak edici tesirinden de azade kalır.

Eşyanın Allah’a ve ahirete olan işaretlerini göremeyen birisinin dünya içinde boğulması ve dünyayı ahirete tercih etmesi mukadderdir. Risale-i Nurların bütün eczaları tahkikî bir surette her şey üstünde Allah’ı ve ahireti görüp gösterdiği için, inşallah bu manevî tauna tam bir ilaç ve çok tesirli bir şifadır.

(1) bk. Kastamonu Lâhikası, (70. Mektup).

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.729
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

nur54089
Dikkatlerin sürekli olarak dünyaya çevrilmeye çalışılmasının farkındayız ama "biz hale nasıl geldik ve ne yapmalıyız?" kısmını,sevdiklerimize onların anlayacağı lisan ile anlatabilmemiz açısından cevabınız çok uygun oldu.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...