"Her şeyin ifrat ve tefriti iyi değildir. İstikamet ise, hadd-i vasattır." cümlesine binaen, sabrın ifrat ve tefriti olur mu?
Değerli Kardeşimiz;
Sabrın da ifrat ve tefriti olabilir. Mesela, izzet-i dine hücum eden bir düşmana karşı susup sabretmek zillettir, alçaklıktır ve bu bir ifrat hâlidir. Yine nefsimizi, hayrımız için tenkit eden bir kardeşimize karşı sabretmeyip nefs-i müdafaa ile mukabelede bulunmak da bir tefrit hâlidir.
"İşte, ey sabırsız nefsim! Sen üç sabırla mükellefsin. Birisi, taat üstünde sabırdır. Birisi, mâsiyetten sabırdır. Diğeri, musibete karşı sabırdır. Aklın varsa, şu Üçüncü İkaz'daki temsilde görünen hakikati rehber tut, merdâne 'Ya Sabur' de, üç sabrı omuzuna al. Cenâb-ı Hakk'ın sana verdiği sabır kuvvetini eğer yanlış yolda dağıtmazsan, her meşakkate ve her musibete kâfi gelebilir ve o kuvvetle dayan." (Sözler, Yirmi Birinci Söz, Birinci Makam)
"Taat üstünde sabır," insanın salih amel konusunda usanç duymaması, nefsinin bütün itirazlarına, şeytanın bütün oyunlarına karşı taviz vermeden daima ilerlemesidir.
Diğeri masiyete karşı sabır yani günah işlememe hususunda sabretmek, nefse uymamaktır.
Diğeri ise başa gelen ve çok hikmetlerle bezenen musibetlere karşı sabretmek ve isyan etmemektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü