Üçüncü Mes'ele

İçerikler


  1. "Karşısındaki lise mektebinin büyük kızları, onun avlusunda gülerek raksediyorlardı." Bu ulu orta bir raks mıydı, yoksa başka türlü müydü ki, gelecek hayatlarını bu kadar etkilemiştir?

  2. Üstad Hazretleri, rakseden liseli kızlara bakıp onların elli sene sonraki vaziyetlerini düşündüğünü ifade ediyor. Üstad taife-i nisaya niye bakmış haram, günah değil mi?

  3. Üstad Hazretleri, kızların elli yıl sonraki ahvallerini müşahede ediyor. Bu düşünce hayalden öte hakiki bir sinema mı; hakikaten de oradaki kızların hepsi aynı akıbete mi maruz kalmışlar?

  4. "Birden manevî bir sinema ile elli sene sonraki vaziyetleri bana göründü." Allah bildirirse, büyük zatlar gaybı bilebilir; peki bunu gizlemeleri gerekmez mi?

  5. "Elli sene sonraki halleri göründü..." ifadesine göre, bizim hayatımız gösterilseydi, hayatımızda ne gibi değişiklikler olurdu?

  6. "Gençliğinde iffetini muhafaza etmediğinden sevmek beklediği nazarlardan nefret görüyorlar." Bazı yaşlılar gençliğini haramla geçirmelerine rağmen, yaşına hürmeten saygı görebiliyorlar?

  7. "Gençliğinde iffetini muhafaza etmediğinden sevmek beklediği nazarlardan nefret görüyorlar." Bazen takva ehli ve dindar kişiler de yaşlanmadan nefret görüyorlar!

  8. Üstad'ın; sefahet ve dalâleti terviç eden bir şahs-ı mânevî suretinde gördüğü ve konuştuğu şahsı, nasıl anlamalıyız?

  9. Üçüncü Mesele'de "Dalalet ve sefâhette imansız bir nazar var." İkinci Mesele'de ise, "Dalalet ve sefahette ahiret inancı var" deniyor. Nasıl anlayabiliriz?

  10. "Madem lezzet ve zevk için ölümü hatıra getirmeyip dalalet ve sefahete atılıyorsun, katiyen bilki; senin dalaletin hükmüyle bütün geçmiş zamanın mazi olmuş ve madumdur." İzah eder misiniz?

  11. "Ve oradan gelen ve başını vücuda çıkaran ve zaman-ı hazıra uğrayan biçarelerin başları ecel cellâdının satırıyla kesilip hiçliğe atıldığından..." Devamıyla izah eder misiniz?

  12. "İman hakikati öyle bir çekirdektir ki, eğer tecessüm etse, bir cennet-i hususiye ondan çıkar, o çekirdeğin şecere-i tûbası olur." İzah eder misiniz?

  13. "Hayvanın mazi ve müstakbeli yok." Bazı ilmî araştırmalara göre bazı hayvanlar geçmişi ve geleceği hatırlayabiliyor. Üstad’ın burada ele aldığı hikmet ile tenakuz teşkil etmiyor mu?

  14. "Hayvanın mazi ve müstakbeli yok. Ne geçmişten elemler ve teessüfler alır..." Yeme içmeden kesilip vefat eden Kasva'yı, ölen sahiplerinin mezarlarına giden köpekleri nasıl izah edebiliriz?

  15. "Hayvanın mazi ve müstakbeli yok. Ne geçmişten elemler ve teessüfler alır ve ne de gelecekten endişeler ve korkular gelir." Nasıl anlamalıyız; plan kuran, intihar eden hayvanlar var?

  16. "Hattâ kesilmek için yatırılan bir hayvan, bir şey hissetmez. Yalnız bıçak kestiği vakit hissetmek ister; fakat, o his dahi gider, o elemden de kurtulur." İzah eder misiniz?

  17. "Hususan mâsum hayvanlar hakkında daha mükemmeldir." ifadesini nasıl anlamalıyız. Masum hayvanlardan kasıt ve daha mükemmel olan nedir?

  18. “Ey insan, senin mazi ve müstakbelin akıl cihetiyle bir derece gaybîlikten çıkmasıyla, setr-i gaybdan hayvana gelen istirahattan tamamen mahrumsun.” İzah eder misiniz?

  19. "Kur'an'dan bildiğimiz sûreleri okumak ve mânalarını bildiren arkadaşlardan öğrenmek" gibi ifadeler, okuduğumuz surelerin mealini bilmemizi mi gerektiriyor?

Yükleniyor...