Bediüzzaman Mehdi midir?

Bediüzzaman Mehdi midir?
Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Mehdi ile ilgili bazı noktalar iyi bilinirse, bu konuda gelen rivayetler ve yapılan yorumlar daha iyi anlaşılır diye düşünüyoruz. Şöyle ki:

- Mehdi meselesi akideye dahil değildir. Yani, bazı ehl-i iman mehdiyi inkâr etse dinden çıkmış olmaz, onun feyzinden mahrum kalır, hizmetinden istifade edememiş olur.

- Mehdiyi şahıs olarak belirlemek zordur. Hemen her hizip, kendi üstadını veya şeyhini mehdi görme temayülündedir.

- Mehdi olmak ayrı, kendini mehdi zannetmek ayrıdır. Nitekim zaman zaman bazı meczuplar çıkmakta ve kendilerini mehdi veya Hz. İsa olarak takdim etmektedirler. Halbuki mehdi kendisinin mehdiliğine değil, İslam'a davet eder. Bir peygamber "Ben Allah'ın elçisiyim, bana tabi olun." der. Ama mehdi, "Ben mehdiyim, bana uyun, yoksa küfre düşersiniz." diyemez.

- Her asır, ehl-i imanı ümitsizlikten kurtaracak bir mehdi manasına muhtaçtır. Yani, mehdi manasından her asrın bir çeşit hissesi vardır.

- Bediüzzaman Said Nursi, mehdi konusunda çok kıymetli bilgiler verir. Bunların en mühimlerinden biri şudur (mealen):

Bu zaman şahıs zamanı değildir. Eski zamanda bazı harika şahıslar çıkmışlar, kıymettar hizmetlere vesile olmuşlar. Ama bu zamanda küfür şahs-ı manevi olarak hücum etmektedir. Bu hücuma karşı en büyük ferdi mukavemet başarısız kalmaya mahkumdur. Onun için bu külli hücuma mukabil bir şahs-ı manevi çıkarmak gerekir.

- Bediüzzaman, mehdiyetin üç merhalesinden söz eder:

1. İman,
2. Hayat,
3. Şeriat.

Risale-i Nur, temelde iman hizmeti görmekle beraber, diğer iki merhalenin de öncülüğünü yaptığını söyleyebiliriz. Hz. Peygamber (asm) İslam davasının temelinde yer almış, sonraki İslami hizmetlerin de temelini atmıştır. Benzeri bir durumun mehdiyyette olmasına bir engel söz konusu değildir. Yani iman hizmeti diğer iki hizmet alanını etkileyecektir. Bununla beraber, hayatın geniş dairelerinde hizmet edilirken sıra dışı bazı harika fertlerin eliyle bu hizmetlerin ifa edilmesi medar-ı bahs olabilir.

"Melikin atıyyelerini ancak matıyyeleri taşır."

Bu kutsi hizmetlerin icrasında elbette bir kısım maneviyat erleri istihdam edilecektir.

"Her ormanın kendine göre arslanları olduğu gibi, her meydanın da ona münasip erleri vardır."

- "Mehdi kimdir? Ne zaman gelecektir?" gibi sorular, bazen insanı asıl vazifelerinden alıkoyabilmektedir. Bunun yerine doğrudan aktif hizmetle meşguliyet tercih edilmelidir. Hele hele mehdiyyet konusunu tartışma alanına sokmaktan kaçınılmalıdır.

Nakledildiğine göre, Said Nursi sürgünde iken saf gönüllü bir zat,

"Efendim, üzülmeyin. Mehdi gelecek, her şeyi düzeltecek" der.

Said Nursi, şu anlamlı mukabelede bulunur:

"Mehdi geldiğinde seni vazife başında bulsun!.."

İlave bilgi için tıklayınız:

- Bediüzzaman Hazretleri Mehdi mi?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

greenlight

Üstadın mehdi olduğu açık, fakat Üstad neden bazı risalelerde ben mehdi değilim, veya ben Peygamberin soyundan gelip gelmediğimi bilmiyorum diyor. Hayırlı akşamlar.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Mehmet Selim)
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
elcevaz13
Ama eğer ustad hazretleri, ahirzamanda beklenen büyük mehdi olsaydı ısrarla red etmezdi. bazı ip uçları bırakırdı. Halbuki ustad risale-i Nur'un şahsi manevesini bu asrın yani bulundugu asrın mucedditi oldugunu kabul ediyor. Ama ustad ta her asırda mehdinin bir vazifesini yapmak uzere gelen mehdidir, dense herhalde yanlış olmaz kanaatindeyim. Hem ustad kendini ve risale-i nurun ve sakirtlerinin ahirzamanda gelecek olan beklenen büyük mehdinin pişdarı olduğunu da açıkça söylüyor. Eğer yanlış anlamadıysam
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
Hz.Mehdi Mehdi olduğunu söylemez.zaten söylese ben Mehdiyim bu Mehdi olmadığına işaret eder.Üstad Ahirzamanda beklenen büyük Mehdidir. bir kere mehdi ile decaal aynı zamanda gelir. üstad emirdağ lahikası 1 in sonunda süfyanın ismini açık açık söylüyor. eğer süfyan gelmişse mehdide gelmiştir. başka yerde diyorki: o adam( hz.mehdi) adam değil, zaman gösterdi ki o adam(hz.Mehdi) Risalei Nur'muş diyor. burda da açıkça anlaşıldığına göre Üstad şahsına önem vermiyor mehdiliğini Risalei Nura veriyor. üstad diyor ben gelecek o zatın piştarıyım diyor. kanaatimce üstad 3 said dönemi için bunu diyor. akla kapı açmak ve iradeyi elden almamak gerekir. onun için üstad mehdiliğiyle ilgili şeyleri açık söylemiyor tevilli söylüyor. bu da imtihan sırrı. zaten Risalei Nuru okuyan birisi Üstadın Mehdiliğini kabul eder. çünkü böyle bir eseri ancak Hz.Mehdi yazabilir.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
elcevaz13
Kardeşlerimin ikinci iltibası: Fâni ve çürütülebilir bir şahsiyeti, bazı cihetlerle birinci vazifede pişdarlık eden Nur şakirtlerinin şahs-ı mânevîsini temsil eden o âciz kardeşine veriyorlar. Halbuki bu iki iltibas da Risale-i Nur'un hakikî ihlâsına ve hiçbir şeye, hattâ mânevî ve uhrevî makamata dahi âlet olmamasına bir cihette zarar verdiği gibi, ehl-i siyaseti de evhama düşürüp Risale-i Nur'un neşrine zarar gelir. Bu zaman, şahs-ı mânevî zamanı olduğu için, böyle büyük ve bâkî hakikatler, fâni ve âciz ve sukut edebilir şahsiyetlere bina edilmez. Elhasıl: O gelecek zatın ismini vermek, üç vazifesi birden hatıra geliyor; yanlış olur. Hem hiçbir şeye âlet olmayan nurdaki ihlâs zedelenir, avâm-ı mü'minîn nazarında hakikatlerin kuvveti bir derece noksanlaşır. Yakîniyet-i bürhaniye dahi, kazâyâ-yı makbûledeki zann-ı galibe inkılâp eder; daha muannid dalâlete ve mütemerrid zındıkaya tam galebesi, mütehayyir ehl-i imanda görünmemeye başlar. Ehl-i siyaset evhama ve bir kısım hocalar itiraza başlar. Onun için, Nurlara o ismi vermek münasip görülmüyor. Belki "Müceddiddir, onun pişdarıdır" denilebilir. Umum kardeşlerimize binler selâm. ustadimiz belki de sizin dediginiz gibi buyuk mehdidir ama ustad muceddit oldugunu kabul ettigi halde niye mehdi ismini vermeyi munasip gormeyip direk red ediyor hem ustadimiza o makami verip oyle baglanmak la ustadimizin abisi molla Abdullahi uyardigi hatayi yapmis olmazmiyiz
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
Dikkatinizi çekmek istiyorum:üstad diyor nurlara o ismi vermek ihlası zedeler ve ehli siyaseti ve bazı hocaları itiraza sevkeder. yani üstad nazarları kendine çevirmek istamiyor. üstad direk demiyor Mehdi değilim diyor Mehdi olduğumu söylesem Risalei Nurdaki ihlasa zarar gelir ve bazı ehli siyaseti evhama sevkeder.onun için bu adı direk kullanmak uygun değil diyor.sedece bazı kişileri evhama düşürmemek için diyor ona müceddit demeliyiz.yoksa hiç sebeb filan yokken üstad Mehdiliğini inkar etmiyor? ayrıca başka bir yerde Üstad diyor Mehdinin üç görevi var ve en önemlisi imandır ve bunu en güzel şekilde Risalei nur halletmiş.açık bir şekilde demiyor ve imalı bir şekilde diyor çünkü imtihan sırrı. [b]"Ümmetin beklediği, âhirzamanda gelecek zâtın üç vazifesinden en mühimi ve en büyüğü ve en kıymettarı olan iman-ı tahkikîyi neşir ve ehl-i imanı dalâletten kurtarmak cihetiyle, o en ehemmiyetli vazifeyi aynen bitemâmihâ Risale-i Nur'da görmüşler."[/b] bu ibare sikeyi tasdiki gaybinin 9 sayfasında geçiyor. burda bence açık bir çekilde diyor. Mehdinin görevini Rİsalei Nur tamtamına yapıyor. Ayrıca Nurların çok yerinde Üstad için Mücedidi ekber yani büyük Müceddid deniliyor.büyük Mücedditte Mehdi oluyor. Ayrıca kardeşim 5. Şua yı okumanı tavsiye ediyorum. Orada ahirzamanın tüm ahvalini deşhetini göreceksin.decaalın kim olduğunu bileceksin.ahirzamanın en deşhetli anında 1 ve 2. dünya savaşlarında,osmanlını yıkıldığı ve islam şeairlerin kaldırıldığı, medreselerin, tarikatların kaldırıldığı, ezanın türkçe okunduğu, komünizim gibi bir dinsizlik cerayanının dünyanın yarısını kuşattığı ,tek bir müslüman devletinin olmadığı, camilerin kapatıldığı, kuranın yakıldığı sadece isminin kaldığı, halifeliğin kaldırıldığı, Allahın açık bir şekilde inkar edildiği ve müslümanların en sıkıntılı, deşhetli, meyusiyetli devrinde Allah Hz.Mehdiyi göndermese ne zaman gönderir peki. Böyle tüm yönleriyle deşhetli bir zaman Büyük Mehdiyi ister. Bakıyoruz o zamanda islamı kahramanca savunan ve imanı en mükemmel bir şekilde izah edip islamı tekrar canlandıran tek kişi var o da: Üstad SAİD NURSİ'dir. Elbette Üstad Mehdidir. Ayrıca Mehdiyi kabul edip etmemek kanaat işidir. Hz.Mehdiyi tanımak herkese nasip olmaz. bir hadisle yazımı bitirmek istiyorum:"ahirzamanda eğer Hz.Mehdiye yetişirseniz karların üzerinde sürünseniz bile gidin O'na katılın" Allah bunu herkese nasip etsin. amin
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
elcevaz13
kanaata itiraz edilmez bir dusturdur eger ustadimiz mehdi olsada olmasada ona karsi sevgimizde sadakatimizda birsey insallah degismez Allahu alem bissavab benim kafama takilan bir husus hem ustad kendinden bir asir sonra gelecegini soylemesi hemde mehdinin o malum 3 vazifeyi birden yapmasi omru yetmez onun icin o risalei nurlari kendine bir program yapacak demesi la yalemul gaybe illellah Allahu alem
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
üstadımız 1.şuadaki 28 ayette cifir hesabıyla 1868 yılında bir zulumat ve küfür olduğunu, bu küfrü de dağıtacak kişilerinde Risale-i nur talabeleri yerine mevlan halidin talabelerinin olduğunu söylüyor. Bundan bir asır sonra zulamatı dağıtacak kişiler ise hz. Mehdinin talebeleri olduğunu söylüyor. Bu bir asır sonra ifadesi mevlana halidten sonraki asır için mi kullanılmış yoksa üstattan bir asır sonra için mi kullanılmış? 12. Asrın müceddidi olan Mevlana Halidi Zülcenaheynin talebeleri, o zamandaki küfür ve zulumatı dağıttıkları gibi; Bediüzzamanın talebeleri de özellikle bir asır sonra yanı 1970 lerde çıkan sağcılık ve solculuk faaliyetlerinde sol kesimdeki insanlara ilmi ve müskit yani susturucu cevaplar vererek, o zamanlar, bu memlekete girmeye hazırlanan bazı cereyanlara Kuranın, Resulullahın (asm) ve Risale-i Nurların himmetiyle engel olmuşlar. Burada da anlaşıldığı üzere bir asır sonra gelecek terimi mevlana halidten sonraki asır içindir. Yani üstadın asrı içindir. Üstad da diyor bu asırda karanlığı dağıtanlar Hz.mehdi ve talebeleridir. Yani kendisi ve risale-i nur talebeleridir. Ayrıca o malum üç vazife illa ki üstadın haytında yapılması gerekmez. Onun temelini hazırlar talebeleri genişlettirir. Hz.Mehdiden ziyade Mehdiyet fikri önemlidir. Yani O'nun ortaya koyduğu fikirler önemli ve bu fikirler hayatından sonra da yayılabilir. Zaten Üstad diyor benim ölümüm yaşamımdan diyade hizmet edecek. Neyse bu mesele baya uzadı. Üstadın Mehdi olup olmaması o kadar önemli değil. Önemli olan O'nun yolunda gidip imanını kurtarmaktır. Sizin fikrinize de saygı duyuyoruz. Allah bizi ve sizi bu hizmette daim ve kaim eylesin. amin
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
elcevaz13
eger hata ettiysem hakkini helal et insallah yazilanlar yanlis anlasilmamisdir Allah cumlemizi risale i nura sadik ustadin talebelerim diye dua ettikleri abilerimizin icinde yasayip olmeyi nasip etsin amin
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
sevgili kardeşlerim ifrat ve tefrite dikkat ediniz risaleleri bütünü ile okuyun ve bu konu ile ilgili hadisleri okuduktan sonra yorum yapın üstada mehdiliği bütünü ile vermek yanlıştır tamamen ondan almakta yanlıştır bakın üstad gelecek zatları nasıl işaretlemiş ----------------------------------------------- TA AHİR ZAMANDA, HAYATIN GENİŞ DAİRESİNDE (dünya çapında) ASIL SAHİPLERİ, YANİ MEHDİ VE ŞAKİRTLERİ (talebeleri) CENAB-I HAKK'IN İZNİYLE GELİR , O DAİREYİ GENİŞLETİR ve O TOHUMLAR SÜMBÜLLENİR. BİZLER DE KABRİMİZDE SEYREDİP ALLAH'A ŞÜKREDERİZ. (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 138) --------------------------------------------------- Hem bu ÜÇ VEZAİF (görevin) BİRDEN BİR ŞAHISTA YAHUT CEMAATTE BU ZAMANDA BULUNMASI VE MÜKEMMEL OLMASI VE BİRBİRİNİ CERHETMEMESİ (birbirine engel olmaması, zarar vermemesi) PEK UZAK, ADETA KABİL (mümkün) GÖRÜLMÜYOR. Ahir zamanda, AL-İ BEYT-İ NEBEVİ'NİN (A.S.M.) CEMAAT-İ NURANİYESİNİ (Peygamberimiz (sav)'in soyunun nurani cemaatini) TEMSİL EDEN HAZRET-İ MEHDİ'DE VE CEMAATİNDEKİ ŞAHS-I MANEVİDE ANCAK İÇTİMA EDEBİLİR (bir araya gelebilir, toplanabilir) (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 156) ----------------------------------------------------------------------- Çok zaman evvel bir ehl-i velayetten (veli şahıstan) işittim ki; o zat, eski velilerin gaybi işaretlerinden istihrac etmiş (manasını ortaya çıkarmış) ve kanaati gelmiş ki: 'Şark tarafından bir nur zuhur edecek (ortaya çıkacak), bidatlar zulümatını (dine sonradan girmiş hurafeleri) dağıtacak BEN BÖYLE BİR NURUN ZUHURUNA (ortaya çıkışını) ÇOK İNTİZAR ETTİM (gözledim) VE EDİYORUM. FAKAT ÇİÇEKLER BAHARDA GELİR. ÖYLE İSE O KUDSİ ÇİÇEKLERE ZEMİN HAZIR ETMEK LAZIM GELİR. VE ANLADIK Kİ, BU HİZMETİMİZLE O NURANİ ZATLARA (nurlu şahıslara) ZEMİN İZHAR EDİYORUZ (hazırlıyoruz). (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 189) --------------------------------------------------------------------- O ileride gelecek ACİB ŞAHSIN (şaşılan ve hayret uyandıran) bir hizmetkarı ve ONA yer hazır edecek bir dümdarı (önceden gelen takipçisi) ve O BÜYÜK KUMANDANIN pişdâr bir neferi (öncü bir askeri) olduğumu zannediyorum. (Barla Lahikası, 162) -------------------------------------------------------------------- Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid'alar zulümâtını dağıtacak." Ben böyle bir nurun zuhuruna çok intizar ettim ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsî çiçeklere zemin hazır etmek lâzım gelir. Ve anladık ki, bu hizmetimizle o nuranî zatlara zemin ihzar ediyoruz. ----------------------------------------------------------------------- üstad mehdidir ama onun mesleğini görevini devam ettirecek başka mehdilerde gelmiştir gelecektir üstad mehdi al-i resuldür yani ilham ile kitap verilen ve o kitabı kendiside okuyan mehdi ise mehdi ali resulün mesleğini meşrebini genişleterek devam ettiren demektir hadislerde deccal nasıl farklı ve tafsilatlı ise mehdi meseleside böyledir üstadın bahsettiği gibi bunun farklı kişilerle temsil edilir sonuç olarak üstad mehdidir ama bütünüyle mehdi değildir rica ederim bir hadis kitabı alın ve mehdi ile ilgili bahisleri okuyun daha yapılması gereken bir sürü vazife var üstad bunların hepsini yapmış mı ayrıca risalede 1.şua 14.şua 5.şua 8.lema sikke-i tasdikı gayp ve mektubattaki mehdi ve hz.ise meselelerini okuduyun hep birlikte yorum yapın mehdilik risaleinurun şahsı manevisindedir ve aşama aşamadır ama bunu değişik kişiler temsil eder MELİKİN ATIYYELERİNİ MATIYYELERİ TAŞIR düsturunca böyledir ama üstadımız mehdi ali resuldür en büyük mehdidir
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
muhabbet kardeşim iyi bir noktaya değinmişsinde biraz sangi kendinle çelişmişsin.bir yerde diyorsun Üstad mehdidir ama bütünüyle mehdi değişdir diğer yerde en büyük mehdi üstadtır diyorsun.En büyük mehdi tüm yönleriyle yani bütünüyle mehdidir.yarı mehdi yarı başak bişey değildir. her asırda mutlaka bir mehdi gelir ama ahirzamanda gelecek büyük mehdi farklıdırhepsinden daha üstündür ve Ondan sonra Mehdi de gelemez. ama şu tespitin yerindedir: [b]"mehdilik risaleinurun şahsı manevisindedir ve aşama aşamadır" [/b]bunu diyebiliriz zaten böyle olması lazım.çünk mehdi tek başına o görevleri yapamaz. ten üstad diyor zaman cemaat zamanıdır şahıs zamanı değildir. yani Üstad Büyük Mehdidir ama Onun cemaatı ve Risalei Nur onun görevini yapıyor.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
sevgili prens kardeşim ben o sözleri sarf ederken hadisler ve risaleinurda üstadın dediğini dedim dikkatiniz çekerim üstad diyor ki Hem bu ÜÇ VEZAİF (görevin) BİRDEN BİR ŞAHISTA YAHUT CEMAATTE BU ZAMANDA BULUNMASI VE MÜKEMMEL OLMASI VE BİRBİRİNİ CERHETMEMESİ (birbirine engel olmaması, zarar vermemesi) PEK UZAK, ADETA KABİL (mümkün) GÖRÜLMÜYOR. Ahir zamanda, AL-İ BEYT-İ NEBEVİ'NİN (A.S.M.) CEMAAT-İ NURANİYESİNİ (Peygamberimiz (sav)'in soyunun nurani cemaatini) TEMSİL EDEN HAZRET-İ MEHDİ'DE VE CEMAATİNDEKİ ŞAHS-I MANEVİDE ANCAK İÇTİMA EDEBİLİR (bir araya gelebilir, toplanabilir) (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 156) ------------------------------------------------ demek ki iman ,haya ,şeriat mertebelerini farklı kişiler yerine getirecek bu kişilerin şahsı manevisini temsil eden cemaatleri olacak üstad o kişileri şu şekilde işaret ediyor Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid'alar zulümâtını dağıtacak." Ben böyle bir nurun zuhuruna çok intizar ettim ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsî çiçeklere zemin hazır etmek lâzım gelir. Ve anladık ki, bu hizmetimizle o nuranî zatlara zemin ihzar ediyoruz. TA AHİR ZAMANDA, HAYATIN GENİŞ DAİRESİNDE (dünya çapında) ASIL SAHİPLERİ, YANİ MEHDİ VE ŞAKİRTLERİ (talebeleri) CENAB-I HAKK'IN İZNİYLE GELİR , O DAİREYİ GENİŞLETİR ve O TOHUMLAR SÜMBÜLLENİR. BİZLER DE KABRİMİZDE SEYREDİP ALLAH'A ŞÜKREDERİZ. (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 138) Çok zaman evvel bir ehl-i velayetten (veli şahıstan) işittim ki; o zat, eski velilerin gaybi işaretlerinden istihrac etmiş (manasını ortaya çıkarmış) ve kanaati gelmiş ki: 'Şark tarafından bir nur zuhur edecek (ortaya çıkacak), bidatlar zulümatını (dine sonradan girmiş hurafeleri) dağıtacak BEN BÖYLE BİR NURUN ZUHURUNA (ortaya çıkışını) ÇOK İNTİZAR ETTİM (gözledim) VE EDİYORUM. FAKAT ÇİÇEKLER BAHARDA GELİR. ÖYLE İSE O KUDSİ ÇİÇEKLERE ZEMİN HAZIR ETMEK LAZIM GELİR. VE ANLADIK Kİ, BU HİZMETİMİZLE O NURANİ ZATLARA (nurlu şahıslara) ZEMİN İZHAR EDİYORUZ (hazırlıyoruz). (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 189) nasıl ki hadislerde deccal farklı farklı görevler halinde mehdide böyledir üstad mehdi ali resuldür ondan sonra gelecek olan mehdiler de vardır hadislerde mehdinin yapacğaı görevlerin bir kısmını üstad yapmıştır başka kısımlarınıda başka kişiler yapacaktır ama üstad mehdiliğin başı mehdi ali resuldür ve mehdilik risaleinurun şahsı manevisidir yani kendimle falan çelişmiyorum anlattıklarım tamamen risaleden ve hadislerdendir
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
sevigli prens kardeşim sikke-i tasdikı gayb okuduğunuzda ve lahikaları okuduğıunuz da üstad cihad aleminnin siyaset aleminin ,diyanet aleminin mehdilerinden bahseder hadisleri okuduğunuzda bu mesele ile alakalı hz.mehdinin görevleri çok farklı farklıdır üstad bu hadisleri gene sikke-i tasdikı gaybta 3 vazife olarak toplamaktadır ve h.zmehdinin risaleinuru programının uygulayıcısı olacağını söylemektedir onlara zemin hazırladığını söylemektedir 3 vazife iman ,hayat,şeriattir üstad iman üzerinde durmuş ve iman mertebesinin mehdisi hz.üstaddır diğer mertebelerin geniş daire olacağını söylemiş kendisi zamanında bunun mümkün olmayacağını söylemiştir gene hadisleri okuduğunuzda mehdinin kişiliği çok farklı farklı izah edilmektedir kimi hadislerde hz.mehdi sakalsızken kimi hadislerde sakallı olduğunudan bahsedilir buda hz.mehdinin farklı kişilerden oluşacağının işaretidir hadislere baktığımızda hz.mehdinin hz.isa ile aynı kişi olduğuda vardır hz.isanın ise vazifeleri hadislerde sayılmıştır
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
Allah razı olsun Muhabbet kardeş.Sizin dediklerinizle benim düşündüklerim arasında çok az fark var.Bu farklılıkta pek önemli değil. onun için artık o ufak farklılıkları belirtmeyeceğim.Herkes aynı meşrepte olamaz. Muhabbet kardeş size bir sorum var.Eğer bu konuda sağlıklı bir bilginiz varsa bizimle paylaşabilirsiniz.siz Hz.İsadan bahsettin.Hz.Mehdi hakkında az çok bişeyler biliyoruz.Ama şu Hz.İsa hakkında kimse kesin bişey diyemiyor.yabi Hz.İsa gelmiş mi Üstad Hz.İsayla görüşmüş mü? komünizmin(deccalizim)yıkılmasında Hz.İsanın bir etkisi olmuş mu? kısacası Hz.İsa gelmiş mi gelmişse kimdir ve ne yapmıştır? ben diyom HZ.Mehdi gelmişse Hz:isa da gelmiştir.çünkü ikisi bir zamanda gelecek ve Hz.İsa mehdiye namazda tabi olacak.mehdi gelmişse Hz.İsa da gelmiştir.ne diyorsunuz bu konuda?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
peki muhabbet kardeş Üstattan sonra gelen Mehdiler kimdir,isimlerini söyler misiniz?deccaldan sonra gelen deccallar az çok kim oldukları belli? öyleyse üstattan sonra gelen mehdiler kim?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
sevgili prens kardeşim hakkını helal et bilmişlik yaptım inan ki ben bu konularda söz söyleme makamında ve yetkisinde değilim sadece kendi kapasitem ölçüsünde risaledeki mevzular ve hadislerdeki mevzuları harmanlayarak kendimce yorum yapıyorum ibrahim canan hocanın hazırladığı kütübi sitte hadis serisinde bu mevzularla olan yanlış hatırlamıyorsam 17.veya 16.cilt hadis kitabında hem hadisler var hemde düşülmüş şerhler var hadislerle beraber ,risaleyi birlikte okursanız kesinlikle eminim siz benden daha sağlam bir bilgiye ulaşırsınız sorunuzun cevaplarınıda bulabilirsiniz sanıyorum tekrar hakkınızı helal edin üstadın barla lahikasında net dediği bi şey mehdi risaleinurlardır bunun gerisi önemli değil
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
Allah razı olsun Muhabbet kardeş.allah sizi ve bizi Risalei Nur dairesinden ayırmasın.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
serhatalir
hepinizin düşüncelerine katılıyorum ama yorum yaparken biraz daha dikkatli olursanız iyi olur.allah sizden razı olsun. prens kardeş yorumlarınızdan dolayı teşekürederim allaha emanet olun
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
serhat kardeş Allah sizden de razı olsun.sana tavsiyem derslere devam et ve medreseden yani Hz.Mehdinin kışlasından ayrılma.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
mesut2000
selamun aleykum öncelikle herkese selamlarımı sunuyorum.. sonuc olarak bu platform bir tartışma görüş alış verişi yapmak için bir ortam ... anladığım kadarıyla bir çok riselei nur okuru doğal olarak said nursiyi hz mehdi ar olarak benimsemiş ve risaleyi nurun ise hz mehdinin görevini yapacağını düşünmekte ... halbuki said nursi kendisinin mehdi olmadığını açıkca yazılı olarak beyan etmekte ve kendisinden 1 asır sonra gelecek olan kişini ise hz mehdi olacağını açıkça bildirmiştir... buna rağmen insanlar hala said nursi ben mehdiyim demediği için mehdidir demekte ısrar etmektedir.. anlaşılıyorki risaleyi nur öğrencilerinden bir çok kişi gerçekten yakında gelecek hz mehdi ar ı inkar edecek ve onun tanınmasında bir engel olacaklardır... bunun önemi aslında yoktur... nasılsa gelecek olan gelecek ve görevini tas tamam yerine getirecektir zira onun görevi allah cc ın sözünün yerine gelmesi dir... ALLAH cc ın sözü ise mutlaka yerine gelecektir... said nursinin hz mehdi konusunda yapmış olduğu bir çok konu gerçekten herkesi hayrete düşürecek kadar gerçekleşecektir..evet gerçekten hz mehdi ar ın doğumu ve yapacakları tamda onun verdiği tarihlere denk gelmektedir.. ALLAH CC A EMANET OLUN...
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
kartal1444

Yorumlarınızı okudum Allah hepinizden razı olsun çok istiifade ettim; ama karıştırdığınız bir nokta var ki, Hz İsa ile Hz. Mehdiyi aynı şahıs olarak algılayan kişiler var. Hepiniz de çok iyi biliyorsunuz ki Hz İsa babasız doğmuştur, anneside Hz Meryem dir. Üstad hz lerinin babası da Mirza Efendidir. Yani Mesih ile Mehdi birbirinden farklı zatlar olduğu gayet aşikardır.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
efsunkâr17853
agabeyler: . üstadmehdi dir. üstad seyyid dir. üstad müçtehid dir.. oyanısı yok. anlamayan da anlayan da anlamamış gibi yapmasın..günahtır yaaaaaa
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
nihavendd
vallahi bu meselede delilim de, bildiğim de var amma taassup ve aşırı muhabbet bizleri bazan inatçı yapıyor. bunda da mazursunuz herhalde o sebeple demiyorum vesselaaaam...mevla iyisini bilir...
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
fakir35
Muhterem Kardeşlerim, akla gelen sualleri sormak elbette güzeldir.Bu konuda soru soranlara da yorum yapanlara da anlayışla bakmak,onarı anlamak ve fikirlerine saygı duymak;Üstad Hazretlerinin de, Münazarat risalesinde belirtiği üzere fikirlerin çatışmasına müsaade etmek;böylece hakikatin ortaya çıkmasına vesile olmak güzeldir ve makbuldür.Ancak niyetlerin halis olması ve enaniyetin karışmaması da önemli bir husustur.Mehdi meselesine gelince;mehdi dahi ben mehdiyim demiyeceğinin hadis-i şeriflerde de yeraldığına göre,bizler kendi ferasetimizle bunu bilmemiz daha doğrudur ve daha güzeldir.Ancak Mehdiyi tanımak veya kim olduğunu bilmek,bizleri kurtaramıyacaktır.Mehdiyi tanımadan ziyade Mübarek Üstad Hazretlerinin dediği gibi,"Mehdi gelince seni vazife başında bulsun" sözü bizlere rehber olmalıdır.Mehdilik konusunda kendi kanaat ve görüşümü de Üstad Hazretlerinin bu konuda söylediği ve kesin çizgilerle değilde akla kapı açarak beyan ettiği ve muhterem editör kardeşimin de cevabında yer alan ve Risale_nur'da da geçen mehdinin vazifeleri bahsini tekrar tekrar müzakere ederek okuyanın bu mevzuda mutmain olacağı kanaatindeyim.Cenab-ı Allah nefsimizi bize musahhar kılsın ve mehdiye layık bir talebe olmayı nasip etsin inşaallah.Vakti gelip bu dar-ı dünyadan göçtüğümüzde Hz.Mehdi bize,Resülullahın(ASM)meclisinde,Ey kardeşim sen mehdinin o üç vazifesindeki iman mevzuunda neler yaptın diyerse veya sorarsa acaba cevabımız ne olur? işte bize düşen şey, ne yapabildiğimizdir.Allah vazifede ve hizmette daim eylesin ve Nur Talebelerini muzaffer kılsın.Amin
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
şefkat
PEYGAMBER EFENDİMİZ(S.A.V) BİR HADİS-İ ŞERİF'TE:''O'NUN İSMİ AHMET,BABASININ İSMİ DE BENİM BABAMIN İSMİ OLACAKTIR.''BUYURUYOR.HALBUKİ ÜSTAD(R.A)'IN NE İSMİ NEDE BABASININ İSMİ BUNA UYUYOR.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
trader38580
yorumları okurken tüylerim ürperdi. arkadaşlar siz neyden bahsediyosunuz? mehdinin kimliği ve şahsiyeti sağlam hadislerde açıkça beyan ediliyor. mehdinin bir insan olacağı,adının muhammed yada ahmed olacağı, ayrıca üstad mehdiyse ve vefat ettiyse kıyamet nerde? neden kopmadı. mehdi terkedilen sünnetleri yaşatacak buyruluyor. üstad basta sakal sünnetiniğ terketmiş. arkadaşlar tevbe edin kuran-sünnet ışığında yaşayın. kişileri putlaştırmayın
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (editor)

Küfür ve dalaletin at koşturduğu, tarikatların yasaklandığı, Allah diyenlere idam sehpasının gösterildiği, iskilipli atıf hoca gibi yüzlerce alimin sudan bahanelerle asıldığı, dinin sahipsiz kaldığı bir dönemde, sarık ve cübbesi ile mahkeme koridorlarında hak ve hakikatı haykıran ve yazdığı eserler ile milyonlarca insanın imanının kurtulmasına sebep olan ve halen eserlerinden yola çıkılarak dünya çapında hizmetler sergileyenlere ışık kaynağı olan bir alime mehdi diye hüsnü zan etmek neden tüylerinizi  ürpertiyor, anlayamadık.
Hangi kaynakta, birine mehdidir dense tüyleriniz dikenleşsin diye bir malumat vardır. Beş kuruşluk insanların arkasına takılıp ve onları kendilerine model kabul ederek cehenneme doğru gidenlerin durumuna tüylerimiz kıpırdanmaz ve titremez iken, büyük bir alime hüsnü zan ederek ve dinen hiç bir sakıncası olmayan bir makam vererek, bağlılığını bu sayede daha da kuvvetlendirerek, islama hizmet etmeye çalışmak tüylerinizi ürpertmesin, zira ürpermesi gereken onca hadiseler yaşanıyor.
Tarihte, mehdidir diye hüsnü zan edilen yüzlerce alim gelip geçmiştir. O dönemlerde yaşanyanların da tüyleri ürpermişse, mehdilik ürtperti demektir. halbuki biz mehdiyi, insanları sakinleştirmek için geleceğini düşünüyorduk.
Birine, mehdidir demenin dindeki yerinin ne olduğunu bilmeyen ve istikbale ait hadislerin tümünün müteşabih olduğunun varkında olmayan, her hadis olduğu gibi çıkar ise, imtihan sırrının zedeleceğinin farkında olmayan bir kardeşimizin tüyleri ürperiyorsa, daha fazla kaynak araştırmasını tavsiye eseriz.
Bir de sizin: hadislerde, mehdinin insan olacağı bildirilmektedir, ifadeniz yer almaktadır.  
Evet, mehdi insan olacaktır ve onun kim olduğunu ise ancak insanlar anlayacaktır.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Cevabınız kısa ve öz olmuş.. Mehdi meselesinde hala kafası karışık olanlara, bunca vazıh sözden sonra ancak şu denir; "Kellim kellim lâ yenfa!".. Bediüzzaman r.a. beklenen son Kur'an mu'cizesi olan Nurların bizlere bahşına vesile olarak, tüm dünyada bunca insanın imanının kurtulmasına vesile olarak, binler ve milyonlarca kez, Mehdi-i Âzam olduğunu ispatlamıştır! Vesselam..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
şefkat
ÜSTAD'IN MEHDİ OLDUĞUNU SÖYLEMEK AÇIKÇASI İFRAT OLUR.ÇÜNKÜ BEN BİR RİSALE-İ NUR TALEBESİ OLARAK,BU GİBİ KO NULARDA DAHA ILIMLI BİR YAKLAŞIM GÖSTERİLMESİNDEN YANAYIM.HADİS-İ ŞERİFLERE BAKTIĞIMIZDA,MEHDİ'NİN SAKALLI OLACAĞI ,ŞEMAİLİ YANİ YÜZYAPISI AÇIKÇA İFADE EDİLİYOR.SİYAH BAYRAKLILAR DAN SÖZ EDİLİYOR.VE HZ.İSA'NIN ŞAHSIYLA YANİ GÖKTEN İNMESİYLE NAMAZDA MEHDİYE REFAKAT EDECEĞİ İFADE EDİLİYOR ARTI ÜSTAD DEFALERCA KENDİSİNİN MEHDİ OLMADIĞINI İFADE EDİYOR.O GELECEK ŞAHSIN BİR DÜMDARI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
hakanahmet

sevgili kardeşlerim..acizane bende fikrimi söliyeyim.üstadımız büyük mehdidir. yalnız siyasi zat, 2. mehdi olup üstada tabi olarak görev yapacaktır.2 ve 3. vazifeler o zat ve şahsı manevi ile yapılır.esasen mehdi bir şahs- ımanevidir.ama üstad temsil ettiği için aynı zamanda o da mehdidir.3 vazife bu cemaat tarafından yapılacak.ahirzamanın hakimi risale-i nur ve üstaddır.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
trader38580
s.a. mesajlarınızı yeni okuma imkanı buldum. zahmet edip cevap yazdığın için teşekkür ederim. editör arkadasın yazdıklarına cevap verme ihtiyacı hissettim. İslami konularda cok derin bilgilere sahip olmadığım doğrudur. fakat bende islami özüyle değiştirmeden öğrenmeye ve yaşmaya gayret eden bir kulum. tek derdim yanlış bir itikada kapılarak farkında olmadan küfre girmemek.(Allah cümlemizi korusun.) bu yüzden bazı şeylere körü körüne inanmak yerine sorgulamaya çalışıyorum. bu girişten sonra gelelim meselemize; 1- mehdilikten kastetdiğiniz şeyin ne olduğu tam olarak anlatılmalıdır. acaba üstad her devirde hidayet yaymaya çalışan islam alimlerinden biri olarakmı kastediliyor yoksa benm itiraz ettiğim gibi kıyamet kopmadan hemen önce gelecek, hz. isa ile beraber namaz kılacak kişidenmi bahsediliyor(tabi bu hadiside kabul ettiğiniz şüphelide!)bu konuyu lütfen aydınlatın. üstad mehdidir derken hangisini kastediyosunuz? ilkini kabul ediyosanız onda mutabıkız bende onu kabul ediyorum. tartışma burda sonlanır. yok ikincisini kastediyor yada daha değişik yaklaşımlar getiriyorsanız o zamn hadislerle ters düşmüyormusunuz? bu konularda benden daha bilgili olan editör arkadas sahih hadisleri araştırabilir. bu konuda ben size değil hadislere güvenirim. 2-tüylerimin ürpermesi hadisesine gelince; ben sizlerin yukarıda bahsettiğim ikinci görüşe dayanarak yazdığınızı düşündüm. eğer böyle değilse haklarınızı helal edin. böylese tüylerim ürpermeye devam eder. ayrıca editör arkadas hüsnü zan etmekteki marifetini keşke benm içinde bir nebze gösterebilseydi. zira "Beş kuruşluk isanların arkasına takılıp ve onları kendilerine model kabul ederek cehenneme doğru gidenlerin durumuna tüylerimiz kıpırdanmaz iken" ifadesiyle benm hakkımda suyi zanda bulunmustur. cünkü benm bes kurusluk insanların arkasına takıldığıma nasıl emin olabilyor? yada böyle insanlara karşı tüylerimin kıpırdamadığı zannına nasıl ulaştığını merak ediyorum. 3- herhangi birine mehdilik makamı vermenin dinen bi sakıncası olmadığını iddia etmiş. gercek mehdiyi tanımayıp mehdi olduğu müridlerince iddia edilen zatlara inanmak insanın imanı acaba zedelemezmi? itikadı bilgilerde yanlış inanışların imanı zedelemediğini neye dayanarak söylüyor? herhangi birine mehdi demenin dindeki yeri nedir? iman konusunda ders almış editör kardesimize sormak isterim. 4- "Evet, mehdi insan olacaktır ve onun kim olduğunu ise ancak insanlar anlayacaktır." ifadesinden mehdinin insan olcağını kabul ettiğinizi anladım. ama aynı zamanda mehdinin insan değil bir şahsı manevi (risaleler) olduğunuda iddia ediyosunuz.(soru no:11198) bu fikrinizle çelişmiyormusunuz? çelişkili ifadelerle benm gibi cemaate girme eğiliminde olan kardeslerimizin kafasında soru işareti bırakmıyormusunuz? zahmet edip okuduysanız teşekkür ederim. hakkınızı helal edin.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
ayhanar
RİSALE-İ NURLARDAN VE BAŞTA HZ.ALİ (RA) OLMAK ÜZERE GEÇMİŞ BÜYÜK ŞAHISLARIN İŞARETLERİNDEN ANLAŞILACAĞI ÜZERE MEHDİ-İ AZAM(RA) HİÇ ŞÜPHE YOKKİ BEDİÜZZAMAN (RA) DIR.AHİRZAMANDA GELECEK İKİ DEHŞETLİ ŞAHIS OLAN SÜFYAN VE DECCALIN TAHRİPLERİNİ ALLAH(CC) IN İZNİ VE GÖREVLENDİRMESİ İLE DÜZELTECEK OLAN MEHDİ-İ AZAM (RA) VE İSA MESİH (AS) DIR.YANİ SON MÜCEDDİD OLAN MEHDİ-İ AZAMIN(RA)PİŞDARLIĞINI YAPTIĞI ZAT İSA MESİH(AS) DIR.NE MEHDİ(RA) NE DE MESİH (AS) AÇIK AÇIK BEN BUYUM DEMEZ.DEMESİDE GEREKMEZ.UYGUNDA DÜŞMEZ.(yukarıda bahsi geçen maslahatlardan ötürü) ASIL OLAN İMAN KURAN HİZMETİDİR.İSA(AS) GELMİŞ,HAVARİLERİNE BENDEN SONRA SON PEYGAMBER MESİH(SAV) GELECEK DEMİŞ.MUHAMMED(SAV) GELMİŞ SAHABE-İ KİRAMA BENDEN ÖNCE İSA MESİH(AS) GELDİ DEMİŞ.MESİH MANASINA GÖRE İKİSİDE DOĞRU.ŞU ANKİ KONUMUZDADA AYNI DURUM SÖZ KONUSU.TABİKİ ASIL OLAN İMAN KURAN HİZMETİDİR.BU MESELELER İMAN KURAN HİZMETİNE GÖRE TEFERRUATTIR.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Lütfen Allah aşkına mehdi resul hakkında biraz ayet hadis okuyun öyle yorum yapın. Bediüzzaman hazretleri büyük bir alimdi.Ama mehdi olamaz.İnşallah sahih hadisleri inkara kalkışan arkadaşlar olmaz.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Mehdi hakkında gelen hadisleri okuduğunu söylüyorsun da. Üstadın hadisleri raviler rivayet ederken beklenen büyük mehdi ile diğer asırlarda gelecek sair mehdilerin vasıflarının karıştırıldığını söylediğini de bilme isabetli olacak
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
hafi
İMAMI RABBANİ 251.MEKTUBTAN ALINTI Evliyâlık yolları arasında, (Silsile-tüzzeheb) yolu, Sıddîk-i ekberin yolu olduğundan, bu yolun yolcuları uyanık olur. Onun için de, yolların en üstünüdür. Başka yoldaki Evliyâ, bunların kemâlâtına nasıl yetişebilir? Onların iç yüzünü nasıl anlıyabilir? Bu yolun yolcularının, bu işte kârları müsâvîdir demek istemiyorum. Belki, milyonda biri böyle olabilirse, nîmettir, saadettir. Peygamberimizin haber verdiği Hz. Mehdî, vilâyetin en yüksek derecesinde olacağına göre, o da bu yoldan yetişmiş ve bu yolu tamamlamış ve düzeltmiş olacaktır. Çünkü, bütün vilâyet yolları, bu yoldan aşağıdır ve ulaştıkları vilâyetlerde, Peygamberlik makamının kemâllerinden az birşey vardır. Bu yoldan kazanılan Evliyâlıkta ise, Sıddîk-ı ekberin yolu olduğu için, o kemâlâttan pek çok bulunur.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
ekenan34
merhabalar.... acıkcası saıd nursı hz.lerı beklenen buyuk mehdı degıldır kendısı bunu daha nasıl ızah etsın detaylı bı sekılde onun gorevlerını yapacaklarını programlı bı sekılde guzelce anlatıyor ve dıyorkı ben onun neferıyım lutfen bunu bıraz dusunelım kendısı muthıs bır evlıyadır yuzyılın evlıyasıdır amenna lakın buyuk mehdı degıldır cok rıca ederım bu pskolojıden sıyrılın saygılar
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
trader38580
selamun aleykum cumleten. uzun zaman sonra foruma girme imkanım oldu. syn. editörü verdiği numaradan msjını altıktan hemen sonra aradım fakat cevap alamadım. sonrasında ise birdaha arayamadım. şimdi ise aramak yerine burada sorularıma kısa cevap yazmasının sadece benim için değil diğer arkadaslarında istifadesi olacağını düşündüğüm için telf. aramaktan vazgectim. lütfen zahmet edip uzun ve kafa karıştırıcı tefferuatlara girmeden 30 nisanda yazdığım sorularıma madde madde cevap verirmisniz? yada sn. editör vakit bulasama bile diğer nurcu arkadaslar cevap yazıp aydınlatabilirlermi beni acaba? şimdiden teşekkürler. selametle
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (editor)

Sorunuzu bulamadık, tekrar göndermenizi rica ederiz.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
trader38580
BU KONUDA yazdığım 30 nisan tarihli yorumda sorularım mevcut. http://www.sorularlarisale.com/index.php?s=show_qna&id=11560
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
kamuran74
Arkadaşlar,el terazisi ile Dağları mı tartmak istiyorsunuz? Bediüzzaman son beklenen Mehdi.. Dünya ise bir imtahan-gidin sinavlarınıza çalışın..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
hakanahmet
ahirzamanın büyük mehdisi bir cihette temsil noktasında bediüzzamandır,hakiki cihette ise cemaatinin şahs-ı manevisidir ki 3 vazife bu cemaatle tamamlanacak,bir cihettede risale-i nurdur...bediüzzamana büyük mehdi nazarı ile bakmak doğru bir yaklaşımdır ama şu da bir gerçekki ahirzamanın görevli şahısları kesin bir ilimle değil ancak kanaatle bilinebilir,hikmet böyle iktiza etmiştir...bediüzzaman mehdiyetle birlikte mesihiyyetinde mümessilidir...şahs-i isa (a)ise bilinemez,o iner ,inmiştir vazifesini gizlice yapar ve isanın kesinlikle gizli kalması gerekir....
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens

Ahmet feyzi kul abinin yazdığı ve Üstadın tastik ederek Tılsımlar Mecumasında neşrettiği "Maidetül Kuran ve Hazinetül Bürhan" adlı kitabı okumayı kardeşlerime tavsiye ediyorum... slm ve dua ile

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
Vallah, ezelden bunu ben eyledim ezber: Risalei n-Nurdur vallah o son müceddid-i ekber. hasan feyzi son müceddid Hz.Mehdiden başka kim olabilir?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
dericizade
Risale-i Nurlar dikkatli bir şekilde okunursa,böyle bir eseri Hz.Mehdi(a.s)den başkasının yazamıyacağı zaten anlaşılır.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
dericizade
Nurcuların hüsnü zan ettiklerini sananlar Risale-i Nurları dikkatli bir nazarla,inceleyerek bir kaç ay okusunlar.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)

"sevigli prens kardeşim sikke-i tasdikı gayb okuduğunuzda ve lahikaları okuduğıunuz da üstad cihad aleminnin siyaset aleminin ,diyanet aleminin mehdilerinden bahseder" __ Diye yazan muhtereme.. Tamam işte, şahs-ı mânevi olan Risale-i Nur Mehdi-i Âzamının, o vazifeleri yaptığı ve yapacağı zaten âyandır..Kim Risale-i Nur'dan daha tiryak ölçüler verebilmiş ki o 3 âleme? Pişdar veya dümdar meselesi gene aynı izah ile bulunabilir.. "O adam, adam değil Risale-i Nur'dur." ise, pişdar veya dümdar şahs-ı manevi ve Üstadımızdır zaten.. Kıyamete kaç kala, Mehdi aramaya çıkan, evdeki bulgurdan da olur..

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
şefkat
Benim kanaatimce burada üstadımız, "o adam, adam değil, Risale-i Nur'dur" demekle, bu asrın ilacının Risale-i Nur olduğunu ve beklenilenin de Hz. Mehdi değil de Hz. Mehdi'nin bile yaralarına ilaç olan Risale-i Nur olması gerektiğine vurgu yapmak istemiştir. Risalelerden anladığım kadarıyla Risale-i Nur'un makamı Hz. Mehdi'den daha yüksektir, çünkü üstadımız Risale-i Nur'dan bahsederken ona 5. Halife nazarıyla bakabilirsiniz diyor. Yani Hz. Hasan'ın (r.a) makamı Hz. Mehdi'den ne kadar yüksekse, Risale-i Nur'da o derecede üstadımızdan yüksektir.(Risalede belirtilmiş olduğu gibi sahabe efendilerimizden sonra en yüksek makam Hz. Mehdi'ye aittir.) Zaten Kur'an'ın mucize-i maneviyesi olan Risale-i Nur baştada söylemiş olduğum gibi Hz.Mehdi'nin bile yaralarına ilaç olmuştur, ve Hz. Mehdi'yi kendine tabi olanlar içerisinde en yüksek makama Allah'ın izni ile çıkarmıştır. Tahminimce Risale-i Nurlar'da geçen o gelecek zat diye üstadımızın bahsettiği kişi de yine kendisi olmaktadır. Çünkü Risale-i Nurlar İkinci Said döneminin meyvesidir, ve orada Kur'an'ın mucize-i maneviyesi olan Risale-i Nur'un tercümanlığını yapan İkinci Saiddir. Üçüncü Said döneminde ise üstadımız Risale-i Nur'un yazılmasıyla uğraşmamış bizzat Risale-i Nur'u kendine program yapıp Allah'ın izni ile hizmetin altyapısını hazırlamış ve kurmuştur. Tıpkı Risale-i Nur'da geçen o gelecek zat diye bahsettiği kişinin yapacaklarını Üçüncü Said döneminde bizzat kendisi yapmıştır. Özetle benim kanaatim şudur ki Üstad Mehdi-i Azam'dır. Üstadımızın ifadesiyle büyük bölümü ilhamla yazılan Risale-i Nur ise, bu asrın yaralarına en büyük ilaç , Velayet-i Kübra dediğimiz Kur'an'ın en büyük caddesini kendisine tabi olanlara açan öyle yüksek bir Kur'anı'ın tefsiridir ki bu asrın insanını dalalet çukurlarından çıkarıp Tabiin ve Tebei Tabiin ile neredeyse aynı makama çıkarıyor. Bu da Kur'anın manevi bir mucizesi olduğuna en büyük bir ispattır. ** Hicri 3. yüzyılda kapanan Sahabe, Tabiin ve Tebei Tabiin'in ilerlemiş olduğu velayetin en yükseği ve büyüğü olan Velayet-i Kübra, yaklaşık bin sene sonra Hicri 13. yüzyılda Kur'anın manevi mucizesi olan Risale-i Nur ile açılmış olup, "Hazret-i Hasan Radıyallahu Anhın kısacık halifelik müddetini(altı aylık) uzun bir zamana çeviren tam beşinci halife" ifadesiyle Risale-i Nur tarafından methedilmiştir.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
msevili22

Sikke-i Tasdik-i Gaybi (Sayfa 11) aynen aşağıya alıyorum: Ümmetin beklediği, âhirzamanda gelecek zâtın üç vazifesinden en mühimi ve en büyüğü ve en kıymettarı olan iman-ı tahkikîyi neşir ve ehl-i imanı dalâletten kurtarmak cihetiyle, o en ehemmiyetli vazifeyi aynen bitemâmihâ Risale-i Nurda görmüşler. İmam-ı Ali ve Gavs-ı âzam ve Osman-ı Hâlidî gibi zatlar, bu nokta içindir ki, o gelecek zatın makamını Risale-i Nurun şahs-ı mânevîsinde keşfen görmüşler gibi işaret etmişler. Bazan da o şahs-ı mânevîyi bir hâdimine vermişler, o hâdime mültefitane bakmışlar. Bu hakikatten anlaşılıyor ki, sonra gelecek o mübarek zat, Risale-i Nuru bir programı olarak neşir ve tatbik edecek. O zatın ikinci vazifesi, şeriatı icra ve tatbik etmektedir. Birinci vazife, maddî kuvvetle değil, belki kuvvetli itikad ve ihlâs ve sadakatle olduğu halde, bu ikinci vazife gayet büyük maddî bir kuvvet ve hakimiyet lâzım ki, o ikinci vazife tatbik edilebilsin. O zatın üçüncü vazifesi, hilâfet-i İslâmiyeyi ittihad-ı İslâma bina ederek, İsevî ruhanîleriyle ittifak edip din-i İslâma hizmet etmektir. Bu vazife, pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakârlarla tatbik edilebilir. Birinci vazife, o iki vazifeden üç-dört derece daha ziyade kıymettardır. Fakat o ikinci, üçüncü vazifeler pek parlak ve çok geniş bir dairede ve şaşaalı bir tarzda olduğundan, umumun ve avâmın nazarında daha ehemmiyetli görünüyorlar. İşte o has Nurcular ve bir kısmı evliya olan o kardeşlerimizin tâbire ve tevile muhtaç fikirlerini ortaya atmak, ehl-i dünyayı ve ehl-i siyaseti telâşe verir ve vermiş; hücumlarına vesile olur. Çünkü, birinci vazifenin hakikatini ve kıymetini göremiyorlar; öteki cihetlere hamlederler. ------ Beklenen şahsın 3 vazifesi: 1- İman-ı tahkikîyi neşir ve ehl-i imanı dalâletten kurtarmak => Bu vazifeyi Risale-i Nur tam anlamıyla yapıyor. 2-Şeriatı icra ve tatbik etmek => Yukarıda da belirtildiği gibi gayet büyük maddî bir kuvvet ve hakimiyet lâzım ki, o ikinci vazife tatbik edilebilsin. 3- Hilâfet-i İslâmiyeyi ittihad-ı İslâma bina ederek, İsevî ruhanîleriyle ittifak edip din-i İslâma hizmet etmek => Yukarıda belirtildiği gibi bu vazife, pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakârlarla tatbik edilebilir. Kısacası Mehdi Bediüzzamandır, 2. ve 3. vazifeler bir tek kişinin yapabileceği vaziferler (hatta 3. vazife için "milyonlar fedakârlar" lazım) olmadığı için o vazifeleri de Bediüzzaman'ın Talebeleri (Nur Talebeleri) yapacaktır. Selam ve Dua ile...

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
visalnurr
Ben kendimi seyyid bilemiyorum.Bu zamanda nesiller bilinmiyor.Halbuki ahir zamanın o büyük şahsı Ali beytten peygamber sav in soyundan olacaktır. Emirdağ Lahikası Horasan'dan siyah sancaklılar çıkar ki ta illiyada(kudüste) o sancağı dikinceye kadar kimse onlara karşı koyamaz. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiylede olsa onlara varsın katılsın hadisi şerif-ibni mace:4082 Alametlerine gelince: beraberinde Allah Resulünün (s.a.v.) gömleği, kılıcı, sancağı bulunacaktır. O sancak ki Peygamber'in vefatından bugüne kadar hiç açılmamıştır. Mehdi'nin zuhuruna kadar da açılmayacaktır. Sancağında "El Biat"u Lillah- Allah için Biat" ibaresi yazılı olacaktır. (Kıyamet Alametleri, s. 164 "Şimdi, Hz. Mehdi gibi eşhasın hakkındaki rivayatın ihtilafatı ve sırrı şudur ki: Ehadisi tefsir edenler, metn-i ehadisi tefsirlerine ve istinbatlarına tatbik etmişler. Mesela: Merkez-i saltanat o vakit Şam'da veya Medine'de olduğundan, vukuat-ı Hz. Mehdiyye veya Süfyaniyye'yi merkez-i saltanat civarında olan Basra, Kufe, Şam gibi yerlerde tasavvur ederek öyle tefsir etmişler." (Sözler, 359 hadisi seriflere bakalım 1-HZ MEHDİ RESULULLAH IN SOYUNDANDIR. 2-DOĞUM YERİ MEDİNEDİR 3-HADİSDÜNYANIN SONU GELMEDEN ITRETİmDEN BİR YİĞİT GELECEKKİ ARABLARA MALİK OLACAK.İSMİDE BENİM İSMİME UYGUN OLACAK.BABA İSMİDE BENİM BABA İSMİME UYGUN OLACAK. 4-YERYÜZÜNDE ZULUM CEVRU CEFA HAKSIZLIK CANİLİK ARTTIĞI ZAMAN GELECEK 5-FİTNELERİN ÇOK OLDUGU BİR DEVİRDE GELECEK. 6-GELDİĞİNDE İLK YAPACAGI İŞ ARABİSTANDAKİ KADILARI TEMİZLEMEK OLACAK 7-30 YAŞLARDA BİR GECEDE BÜTÜN İLİM VERİLECEKTİR. 8-İKİ BÜYÜK MELEK DAHİL OLMAK ÜZERE EMRİNDE BİNLERCE MELEK VARDIR. 9-ÇOK ZENGİNDİR.BÜTÜN HAZİNELER EMRİNDEDİR. 10-ÇOK ALİMDİR VE İLMİ UMUMİDİR. 11-ÇOK DİRAYETLİ VE HAKİMİYETLİ OLACAKTIR. Fiziksel özelliği: Mehdi gür sakallı, ön dişleri parlak, yüzü benli , açık alınlıdır. (Mer'iy b. Yusuf b. Ebu Bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si “Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”) Yüzünde bir ben bulunacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 41) Sakalı bol ve sık olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 23) Sakalı sıktır. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf. 163) BURNU GÜZELDİR Onun alnı geniş, burnu ise ince olacaktır. (Tırmizi, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani 5.Cilt, sf. 365) Mehdinin omuzları geniş olucaktır,kızıla yakın bir ten rengine sahipolacaktır,saçları kıvırcık gibi dalgalı olacaktır,geldiğinde deccalı yacüc ve mecücü öldürecektir,dünyada adalet olacaktır zulüm kalkacaktır,fakir kalmıyacaktır bolluk olucaktır. Mehdi geldiyse kör kör gözlü deccal ve askerleri nerede .Deccal askerleriyle medineye nezaman gittide orayı feth edemedide mehdi onu öldürdü vs.vs. coook hadise var bu konuda
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
adnan erarslan
Bir topluluğun en önemli sembollerinden biri bayrak ve sancaktır. Her ikisi de, en küçük birimden en büyük birime kadar o topluluğu sembolize eder. Sancaklar arasında bir sancak vardır ki taşıdığı anlam ile ve önem ile diğer sancaklardan ayrılır. 1400 yıldır İslam'ın sembolü olan bu sancak kutlu Peygamberimiz, Hz. Muhammed (s.a.v)'in Ukab isimli emaneti olan Sancak-ı Şerifi'dir. Hz. Peygamber her katıldığı savaşa Ukab ile girmiştir. Arap kabileleri arasında sancağın yere düşmesi yenilmek anlamına geliyordu. Böyle bir şey olduğunda askerler mağlubiyeti kabul ederek dağılırlardı. Bu yüzden sancağı taşıyan kişi yaralandığında veya öldüğünde onu taşıyacak sonraki kişi belliydi ve hemen sancağı devralırdı. Resullullah (s.a.v) kullanılacak sancakların hep beyaz olmasını emretmişti, ancak Ukab siyah renkli idi. Bu Sancak'ın diğerlerinden başka bir farkı da yünlü bir kumaştan yapılmış olmasıydı. İslam öncesi, Kureyş kabilelerinde kullanılan bu sancak tüm Arapları birleştirici bir öneme sahipti. O dönemdeki tüm kabileler de, İslamiyet'in yayılması safhasında bu sancak altında birleşiyorlardı. Peygamber Efendimiz (sav)'in bu sancak dışında, ordusuna ait birçok sancak daha vardı ama Başkomutanlığa özel olan sancak Ukab'tı. İslamiyet'in yayılmasından ve Hz. Peygamber (s.a.v)'in vefatından sonra dört halife bu şerefli emaneti almışlardı. Resmi kayıtlara göre daha sonra Emevi ve Abbasi halifelerine intikal eden sancak, Moğallar'ın Bağdat'ı işgal etmesiyle Abbasi Halifesi tarafından Mısır'a götürüldü. Ukab, Yavuz Sultan Selim Han tarafından Mısır'ın alınmasıyla da Osmanlılara geçmiştir. Yavuz Sultan Selim, Mısır dönüşü sancağı İstanbul'a getirmiş ve o tarihten itibaren Peygamberimiz (sav)'in emaneti olan Ukab, İstanbul'da bulunmaktadır. Sancak-ı Şerif Osmanlı'ya geçtikten sonra savaşlarda kullanılması adet olmuştu. Ordunun savaş alanına çıkmasından bir süre önce Sancak-ı Şerif bulunduğu yerden çıkarılır ve hazırlık yapılırdı. Bu sancak, savaş alanlarına muhafazası ile birlikte götürülür ve sancaktarlar tarafından korunurdu. Sancak-ı Şerif'in ordu ile beraber olması çok büyük bir şevk unsuru olarak kabul edilirdi. Yüzyıllarca, İslam ahlakının bayraktarlığını yapan Osmanlı imparatorluğu, Sancak-ı Şerif'in İstanbul'a gelmesi ile büyük bir onura erişmiştir. Peygamber Efendimiz (sav)'e ait, Ukab isimli sancak, bu özelliğinin yanı sıra çok önemli bir konunun daha alameti ve müjdecisidir. Hz. Peygamber (sav) bu Sancak'ın açılacağı zamanın, Kuran ahlakının yaşanacağı bir dönem olan ahir zamanın müjdesi olacağını bildirmiştir. Hadislerde şu şekilde bildirilmiştir: Abdullah b. Şurefe'den rivayet edildi ki: Mehdi'nin beraberinde süslenmiş bir halde Peygamberimiz (s.a.v)'in bayrağı olacaktır (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiy-il Ahir Zaman, s.65) . Peygamber (s.a.v)'in softan bayrağı ile çıkacaktır. O bayrak dört köşeli olup, dikişsizdir ve rengi de siyahtır. Onda bir hicr (hale) bulunur. O Resulullah (s.a.v)'in vefatından beri açılmamış olup Mehdi çıkınca açılacaktır (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiy-il Ahir Zaman, s.23) . Alametlere gelince; beraberinde Allah Resulünün (s.a.v) gömleği, kılıcı, sancağı bulunacaktır. O sancak ki Peygamberin (s.a.v) vefatından bugüne kadar hiç açılmamıştır. Mehdinin zuhuruna kadar da açılmayacaktır (Kıyamet Alametleri, s.164) . Hz. Mehdi, Peygamber Efendimiz (sav)'in bayrağıyla çıkacaktır. O bayrak dikilmemiştir, siyah ve dört köşelidir. Peygamberimiz (s.a.v)'in vefatından sonra hiç açılmamış olup ancak Hz. Mehdi tarafından açılacaktır (El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-i Mehdiy-il Muntazar, ss.41-42, 52, 54) . Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinde rengi, şekli, dikişi hakkında bilgi verilen sancak bugün Topkapı Sarayı'nda Kutsal Emanetler Bölümünde muhafaza edilmektedir. Ahir zamanda ancak Hz. Mehdi tarafından açılacağı bildirilen bu Sancak'ın önemli bir özelliği de Peygamberimiz (sav)'in "vefatından bugüne kadar hiç açılmamış" olmasıdır. Tarihi kaynaklara göre; günümüze kadar Osmanlı İmparatorluğu da dahil olmak üzere hiçbir devlet tarafından, Peygamber Efendimiz (sav)'in zatına hürmeten açılmayan sancak, götürüldüğü savaşlarda ve törenlerde kılıfından dahi çıkarılmamıştır. 1400 yıldır bu şekilde muhafaza edilen sancak Hz. Mehdi'nin gelişi ile İslam ahlakının hakim olacağı dönem olan ahir zamanda açılmayı beklemektedir. (En doğrusunu Allah bilir.) Adnan ERARSLAN
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...